İzmit, 1888 yılından itibaren Hüdavendigâr Vilayeti'nden
ayrılarak müstakil sancak olarak idare edilmeye başlanmıştır. 1914 nüfus
sayımına göre; yaklaşık 325.000 olan sancak nüfusunun 55.000'ini Ermeniler
oluşturmaktaydı. Uzun yıllar Türklerle iyi geçinen Ermeniler arasında 19.
yüzyılın sonlarına doğru yabancı devletlerin de kışkırtmaları neticesinde
Osmanlı Devleti aleyhine faaliyetler artmaya başladı.
Yapılan propagandalar, kiliselerin teşviki ve kurulan
cemiyetlerin çalışmaları ile Ermeniler arasında hem milliyetçilik bilinci
gelişti ve hem de Osmanlı Devleti'nden ayrılıp Büyük Ermenistanı kurma fikri
yayılmaya başladı. Bu faaliyetlerin İzmit Sancağı'nda da etkisi kısa sürede
hissedilmeye başlandı. Kurulan çetelerin Türk halkına ve devlet görevlilerine
saldırıları giderek artmaktaydı. Ermeniler Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya
Savaşı'na İttifak Devletleri safında katılmasını bir fırsat olarak görmeye
başladılar ve faaliyetlerini arttırdılar. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti
tehcir kararı almak zorunda kaldı.
Tehcir uygulamalarında önce siyasi faaliyetlere bulaşan
veya destek veren Ermeni grupları göç ettirilirken katolik mezhebine mensup
olanlar ve Osmanlı Devleti kurumlarında çalışanlar ve aileleri göç
ettirilmemiştir. Ancak ilerleyen süreçte yol güzergahı olan İzmit'te bu
Ermenilerden de devlet aleyhinde faaliyetlere katılanlar olunca tehcir
uygulaması bütün Ermenilere uygulanmıştır. 1915-1916 yıllarında İzmit
Sancağı'ndaki Ermeniler Suriye'nin doğusu ve Musul'un batısındaki bölgelere göç
ettirilmişlerdir. Tehcir kararı kaldırılınca da tekrar eski yerlerine
döndürülmüşlerdir. Bu gidiş-gelişler sırasında çeşitli sebeplerle Ermenilerden
bir kısmı hayatını kaybetmiştir. Tehcirden dönenlere kendi mal ve mülkleri iade
edildiği gibi tohumluk buğday, arpa ev eşyası vs. yardımı yapılmıştır.
Ermenilerin tehcir uygulamalarıyla ilgili şikayetleri neticesinde açılan
davalardan birisi de İzmit Tehciri Davasıdır. Bu davada bazı kişiler çeşitli
cezalara çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.
İzmit had been seperated from Vilayet of Hüdavendigar and
had become governed as a seperate Sanjak since 1888. According to 1914 census,
Sanjak's population was approximately 325 000 in which there were 55 000
Armenians. Amongst the Armenian population who had been in pleasant relations
with Turks for centuries, activities against the Ottoman Empire were increased
by the incitements of foreign forces in late 19th century. Nationalist ideas
and idea of founding Great Armenia by seperating it from Ottoman Empire became
more and more popular among the Armenian minorities through the propagandas,
provacation of Armenian Church and works of Armenian associations.
Impacts of those activities became revealed in İzmit Sanjak
too. Attacks of Armenain mobs to state officials and to the populace were
increased. Armenains had seen the allience of Ottoman Empire with central
powers in WW-I as an opportunity and raised their seperative activities. Due to
the violent actions of Armenian mobs, the Empire had to impose the Law of
Deportation. During the enforcement of the law, priority to deportate was given
to the ones who had attended to the violent political actions or supported
them; and Armenians who were Catholic or who serve the state and their families
were not subject to the Law of Deportation.
In the upcoming days; Armenians from those parties in İzmit
-which is located on deportation route-, who had been loyal to the state and
not subject to the law, were found committed crimes against public; therefore
the Law of Deportation began to enforced to all Armenians. In 1915-16,
Armenians from İzmit Sanjak were deportated to the territories in the east of
Syria and in the west of Mosul Vilayet. They were brought back to their former
territories after cassatiation of the law. During that traffic of population,
some of the deported Armenians lost their lives. Armenians who had come back
from deportation received back their properties and also received seed and
household goods aid from the state. İzmit Deportation Case is one of the
proceedings that were due to the complaints of Armenians about the enforcement
of the Law of Deportation. Some officials and civilians were sentenced in
tribunals of that case.
Journal Section | Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Submission Date | July 6, 2017 |
Acceptance Date | October 24, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |
İndeksler / Indexes
tarafından dizinlenmekte,
TÜBİTAK/ULAKBİM(TR) SBVT tarafından izlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.