A new phenomenon regarding the relationship between recreation and neuroscience, coined as neurorecreation, underlies a new concept and/or a new field of research. Recent studies into the possible relationships between recreation and neuroscience have the potential to contribute a great deal to our understanding of recreation in terms of behavioural, functional, physiological, and neurochemical effects. The aim of this study, was to explain and outline the concept and phenomenon of “Neuro-Recreation” as the intersection of Recreation and Neuroscience. The findings from theoretical explanations also have important implications, which primarily suggest that recreation — which is a powerful contributor to the emotional, physical, mental, and social well-being of individuals — is a meaningful form of experience. These explanations also theorize that using neuroscientific measures can provide an alternative method of measuring, understanding, designing, and optimizing experiences offered in a recreational context. Finally, these experiences effect humans’, communities’, and cities’ happiness and emotional well-being as well as stress levels; enhancing happiness and decreasing stress levels.
Rekreasyon ve nörobilim arasındaki ilişkiyi inceleyen ve nörorekreasyon olarak adlandırılan yeni bir fenomen; araştırılması gereken yeni bir kavramı ve/veya yeni bir alanının temelini oluşturmaktadır. Son dönemde yapılan rekreasyon ve nörobilim alanındaki çalışmalar, rekreasyonu davranışsal, işlevsel, psikolojik, nöral ve nörokimyasal etkileri açısından anlamamıza katkıda bulunma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Rekreasyon ve Nörobilimin kesişme noktası olan nörorekreasyon kavramını ve olgusunu açıklamak ve ana hatlarını çizmektir. Teorik açıklamalardan elde edilen bulgulardan da önemli çıkarımlar yapılabilir. Bu teorik açıklamalar doğrultusunda, bireylerin duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik haline güçlü bir katkı sağlayan rekreasyonun, öncelikle etkili bir deneyim biçimi olduğunu öne sürmek mümkündür. Ayrıca bu açıklamalardan yola çıkarak, nörobilimsel ölçümlerin rekreasyonel bir bağlamda sunulan deneyimleri ölçmek, anlamak, tasarlamak ve optimize etmek açısından alternatif bir yöntem sağlayabileceğini kuramını ileri sürmek de mümkündür. Son olarak, bu deneyimler insanların, toplulukların ve şehirlerin mutluluk ve duygusal refahının yanı sıra stres seviyelerini de etkilemektedir, mutluluğu arttırırken, stres seviyelerini azaltmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Tourism (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Submission Date | October 1, 2020 |
Acceptance Date | December 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 1 |
This journal is licensed under the Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı