In Turkey, Alevism which define itself as heterodox belief system positioning to the traditional Sunni Islam (Orthodox), has many discourses and ethno-religious communities that draw their own groups boundary to teach about the social life of the practice. The attitude towards the maintenance of tradition and the motivation to establish group boundaries constitute the basis for defining Alevism as an ethno-religious community. Ethno-religious communities emphasize their differences to separate themselves from others and maintain group beloning. The perspective of a society, religious or ethnic group to women is accepted as a measure of how civilized it is. The discourse of equality between men and women in the belief in Alevism is an important constituent of the Alevi community that seperates them from the others and constructs the cultural boundaries of the society. In this study, it is examined how the discourse of gender equality between women and men, which is the boundary protection function of Alevis, is practically overlapped with the experiences of women in real life. Data were collected through 15 in-depth interviews with Alevi women. Findings show that the discourse of equality is the basic building block for the construction of gender identities of women, but in the patriarchal social structure, this equality discourse cannot be fully ensured.
Türkiye’de kendini Sünni İslami (Ortodoks) gelenek karşında konumlandıran heteredoks bir inanç sistemi olarak tanımlanan Alevilik, dinsel kural ve pratiklerden toplumsal yaşama ilişkin birçok söylem ve öğretiye kadar kendi grup sınırlarını çizen etno-dinsel bir topluluktur. Geleneğin sürdürülmesine yönelik tutum ve grup sınırlarının kurulmasına yönelik motivasyon, Alevililiğin etno-dinsel bir topluluk olarak tanımlanmasının bir zeminini oluşturmaktadır. Etno-dinsel topluluklar, kendilerini diğerlerinden ayırmak ve grup aidiyetini sürdürmek adına “farklılık”lara vurgu yaparlar. Bir toplumun, dini ya da etnik grubun kadına bakış açısı ne kadar medeni olduğunun ölçütü olarak kabul edilmektedir. Alevilik inancında da “kadın-erkek eşitliği” söylemi Alevi toplumunun kültürel sınırlarını inşa eden ve “öteki”lerden ayıran önemli bir yapıtaşıdır. Bu çalışmada da Alevi toplumu açısından “biz” ve “öteki” arasında sınır koruyucu işlevi olan “kadın-erkek eşitliği” söyleminin pratikte kadınların yaşadığı deneyimler ile ne derece örtüştüğü incelenmiştir. Veriler 15 Alevi kadın ile derinlemesine görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Elde edilen bulgular eşitlik söyleminin kadınların toplumsal cinsiyet kimliklerinin inşasında temel yapıtaşı olduğu, ancak ataerkil toplumsal yapıda bu eşitlik söyleminin özde tam anlamıyla sağlanamadığını göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 3 |