There is a great variety of comments on Hegel and as to where one should place him on an IR theory spectrum. Many see in Hegel a precursor of the Realist School of International Relations. Fewer scholars, though, attribute Hegel a liberalistic worldview, turning him into a liberal IR forerunner. Amid all these different takes on him, this paper aims to elaborate Hegel’s philosophy on the state, civil society, international law and the importance of recognition therein. Hegelian concept of state is one of an absolute. The state is in need of bureaucratic cadres, entrusted with significant duties. However, civil society and relations developed within it are of utmost significance, as well. The latter is not destined, under all circumstances, to be dispensed with in the favour of the former one. On the contrary, just as it is the case in civil society, the institution of recognition plays an important role on international political fora. As a result of recognition, states see each other as equal others, i.e. states; which will contribute to the observation of a core of principles and rules. Toward the end of the paper, I shall endeavor to compare Hegelian thought with the basic premises of Realism. The crucial criterion here proves to be the level and the scope of significance attached to the Hegelian notions of the state and the civil society.
Hegel’in uluslararası ilişkiler ve hukuka ilişkin felsefesinin çeşitli yorumları mevcuttur. Önemli sayıda yazar, Hegel’i realist kuramın öncüleri arasında sayarken, az sayıdaki bazı düşünürler Hegel’de bir liberal kuram temsilcisi görebilmektedir. Bu tartışmaların ışığında, bu çalışmanın konusu Hegel’in; devlet, sivil toplum, uluslararası hukuk ve tanıma konularındakini yaklaşımını incelemektir. Hegel’de devlet mutlaktır. Önemli görevler üstlenecek bürokratik kadrolara ihtiyaç duyar. Bununla beraber, sivil toplum ve orada geliştirilen ilişkiler de önemlidir. İkincisinin her hal ve şartta ilkine fedası gibi bir durum söz konusu değildir. Tıpkı sivil toplumdaki gibi, tanıma kurumu uluslararası siyasal ilişkilerde de önemli roller oynar. Tanımanın, devletin meşruiyetini tamamlayıcı bir etkisi vardır. Tanımanın sonucu olarak, devletler birbirlerini devlet olarak görürler ve bu, savaş zamanı dahi devam edecek bir minimum hukukilik alanı oluşturmaktadır. Çalışmanın sonunda, Hegel’in uluslararası hukuk felsefesinin, realist kuram ile benzeşen yahut bu kuramdan ayrılan yönleri ele alınacaktır. Burada temel ölçüt, Hegel düşüncesindeki devlet veya sivil toplum kavramlarından hangisine daha büyük önem verileceğidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2020 |
Submission Date | May 14, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 13 Issue: 2 |
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Content on this site is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International license.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------