Kadınların tarihin özneleri olmadığı eril tarih söyleminde erkeklerin başarıları ve savaşları yer alırken, kadınlar dışarıda bırakılır. Feminist tarih yazımı ise kadınları tarihin öznesi yapma amacıyla yola çıkar. Böylelikle, kadınlar alternatif bir kamusal alan yaratarak tarihin yalnızca özneleri olmaz; aynı zamanda tarih yapıcılar olarak sosyal gerçeklikleri inşa ederler. Türkiye açısından baktığımızda, kadın tarih yazımının Osmanlı’nın on dokuzuncu yüzyılın sonlarında başladığını görmekteyiz. Osmanlı’da 1895 yılında çıkmaya başlayan Hanımlara Mahsus Gazete kadınlara ait tarih yazımının ilk örneğidir. Bu makalede eril tarih yazımına değinilecek ve Hanımlara Mahsus Gazete’nin kadınları tarif etme biçimlerine bakılacaktır.
Women have usually been excluded from the historical accounts in the masculine history narration, while the victories and wars of men take up a large space in it. On the other hand, feminist historiography sets out to make women the subject of history, constructing an alternative public sphere where women are not only the subjects but also history-makers. As far as Turkish history is concerned, feminine history narrative dates back the end of the 19th century. Hanımlara Mahsus Gazete is the first sample that relates women culture through a women newspaper published mainly by women in 1895 in the Ottoman Empire. This paper examines women culture in Hanımlara Mahsus Gazete along with a short review of masculine history narrative.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2016 |
Submission Date | September 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 43 |