Siyasal reklamcılığın ortaya çıktığı günden bugüne kadar seçmenleri iknaya yönelik yapılan çalışmalar teknolojik gelişmelerle birlikte değişime uğramıştır. Her alanda olduğu gibi siyasal reklamcılık alanında da son seçimlerde oldukça sık kullanılan dijital medya kanalları, aday partiler açısından birçok avantajı da beraberinde getirmiştir. Siyasal reklamcılık için önemli bir reklam ortamı sağlayan dijital medyada seçmene yönelik verilen mesajların içeriği, siyasal reklamların amacına ulaşması açısından oldukça önemlidir. Özellikle 16 Nisan’da yapılan referandum sonucunda başkanlık sisteminin kabul edilmesiyle birlikte bireysel seçim çalışmalarının önemi de artmıştır. Bunun sonucunda da siyasal alanda yaşanan yoğun rekabet ortamında siyasal reklamcılığın etkinliğini arttırmak ve seçmeni oy vermeye ikna etmek adaylar için biraz daha zorlaşmıştır. Bu durum reklamın temel amacını oluşturan ve geçmişte de insan ilişkileri ve hukukta olduğu gibi siyaset alnında da kullanılan “retorik” ve “ikna” kavramlarını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların, Facebook ve Twitter’da yayınlanan reklamların, retorik disiplini içerisinde retorik türler ve ikna kanıtları açısından incelenmesi amaçlanmıştır.
Since the emergence of political advertising, the works carried out to convince the voters have changed with the technological developments. As in every other field, in the field of political advertising, digital media channels, which are used frequently in the last elections, brought many advantages for the candidate parties. In digital media, which provides an important advertising environment for political advertising, the content of the messages given to the voter is very important in terms of achieving the purpose of political advertising. Especially, with the adoption of the presidential system as a result of the 16 April referendum, the importance of individual election works has increased. As a result, it has become more difficult for the candidates to increase the effectiveness of political advertising and to convince the voters to vote in the intense competition in the political environment. This situation has brought the concepts of “rhetoric” and “persuasion”, which are the main purpose of the advertisement and which have been used in the past in the politics as well as in the human relations and law. In this study, it is aimed to examine the ads posted in the 2014 presidential elections in terms of rhetorical types and persuasion evidence in the rhetoric discipline.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 11, 2018 |
Submission Date | September 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 47 |