Adalet arayışının, tarihli toplumların varlığıyla paralel olarak günümüze ulaşan izlerine yazılı ve yazısız kaynaklarda rastlamak mümkündür. Zihniyet tarihi çalışmalarının izinden giden ve günümüzden yola çıkarak hukuk kültürümüze ve onun görsel kültürle etkileşimine eleştirel bir bakış atan çalışma, “adalet” kavrayışının farklı kimlikler söz konusu olduğunda nasıl şekillendiğini problem edinmektedir. Geçmişten bugüne pek çok düzenlemeye konu olsa da, farklı kimliklerin adalet algısı, adaleti sağlaması beklenen kurumlarla ilişkisi göz önüne alındığında “adalet” arayışının ideolojiyi de barındıran bir hukuk kültürü içinde şekillendiğini söyleyebiliriz. Toplumsal tarih ve antropolojiyi bir araya getiren bir çerçeveye, bir yıllık bir kesitte (2010-2011) seyirciyle buluşan ve adli vakaları konu alan popüler sinema filmleri yerleştirilmiş (Av Mevsimi, Atlıkarınca, Behzat Ç Seni Kalbime Gömdüm), bu filmlerin tarihsel analizi ile bugünden geriye adalet algısını şekillendiren zihinsel dünyayı ortaya çıkarmayı amaçlayan bir basamak oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu filmlerin adaletin farklı sınıflarla ilişkisine dair zihniyet tarihimizden önemli izler taşıdığı, daha geniş bir hukuk kültürünün kodlarını yeniden ürettiği görülmüştür. Geçmişi anlamadan bugünü anlamak kadar bugünden yola çıkmadan geçmişi anlamanın da mümkün olmadığını belirten zihniyet tarihçilerinin amaçlarıyla da örtüşen bu yaklaşım, sosyal bilimler alanında kesişmeler yaratarak daha fazlasını “anlama” potansiyeli taşımaktadır. Çalışma bu bağlamda, çerçevesi ve yöntemiyle antropolojinin sınırlarını genişletmeyi de hedeflemektedir. Filmlerde yansımasını bulan davranış ve tutumların daha genel zihniyet örüntülerinden bağımsız olmadığı, egemen söylemin “normal”i kurmada çeşitli araçlara sahip olduğu göz ardı edilmeden, incelenen dünyanın iktidar ilişkileriyle, hâkim ideolojiyle ve egemen kültürle olan bağlantılarını vurgulamaya da özen gösterilmiştir. Elbette burada yer verilen kategoriler çoğaltılarak ve tarihle bağlantısı kurulan örneklem genişletilerek daha kapsamlı tezler yazmak, çalışmalar yapmak mümkündür.
It is possible to see the trace of searching justice, since the beginning of lettered society in written and oral sources. This work which follows the erudition of history of mentalities, casts a critical eye over our culture of justice and visual culture in relation with it. Problem of the article is how the conception of justice is getting shaped when it is about different identities and how it feeds by our mentality. Three films about justice (Av Mevsimi / Hunting Season, Atlıkarınca / Merry Go Round, Behzat Ç Seni Kalbime Gömdüm / Behzat Ç I Buried You in My Heart) which were on white screen in one year (2010-2011) were placed in a frame which brings social history and anthropology together and analyzed by historical critics of cinema. In this way, it was aimed to establish a step from today to past -as history of mentality writers suggest- to grasp the world of mentality which shapes the perception of justice. Surely, the article took the relations of power, dominant ideology and ruling culture into account when observing this world. On the other hand, it is possible to extend the capacity of such a work to go over the borders of anthropology and history. This article tries to shape an example towards this aim for the works further.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2015 |
Submission Date | September 25, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 41 |