Bir fenomenle ilgili doygunluk durumu, sürecin bir tür kolektif yorgunluğa evirilebileceğinin işareti olarak varsayılabilir. Kimi zaman bu süreç tersine de işleyebilir. Yapay zekâ, metaverse, siber alan gibi oluşumlar, çok kısa bir süre öncesine kadar kavramsal olarak ele alınırken, günümüzde uygulama alanları bulmuş ve etik, suç, tüketim gibi temel kavramlarla düal bir perspektifte değerlendirilmektedirler. Bir yandan üretim, tüketim, haberleşme vb. çok sayıda alan tamamen dijitalleşirken diğer taraftan minimalist tutumlar da toplumsal hayatta baş göstermeye başlamıştır. Geç modern dijital çağ, analog pratiklerin monolitikliğine bir direniş mecazını taşır. Konkre bir dönemin kapanışını simgeler. Ancak dijital çağ bir taraftan da kaygan bir olumlamalar zemininde yer alır. Tıpkı modernitede olduğu gibi, büyük anlatıların dekadansına yapılan tarihi şahitlik, teknolojik determinizmi temeline alarak genişleyen dijital çağın getirileri için de rasyonel bir ihtimaldir. Bu çalışmanın amacı, 1965 yılında Frank Herbert tarafından tasarlanan Dune evreni ekseninde dijitalleşmeyi merkeze alan fütürizm ve trans-hümanizm unsurlarını tartışmak ve muhtemel gelecek tasavvurlarına ilişkin perspektif olanakları aramaktır. Çalışma niteliksel olarak dizayn edilmiş, döküman tarama ve betimsel analiz metodları kullanılmıştır. Analiz bulguları, her ne kadar dijitalleşme ve teknolojiye yönelik bir gelecek tasavvurunun güzellemesi yapılsa da, ekolojik, kültürel, politik ve toplumsal trendlerin gittikçe sadeleştiğini ve muhtemel gelecek tasavvurlarının Dune evrenine benzer bir antikiteye evirilebileceğini ortaya koymuştur.
A state of satisfaction regarding a phenomenon can be assumed as a sign that the process may evolve into a type of fatigue. Sometimes this process can also work in reverse. Artificial intelligence, metaverse, and cyber space, while still being conceptualized not too long ago, have found practical applications and have begun to be evaluated in a dual perspective with basic concepts such as ethics, crime, consumption. On the one hand, many areas such as production, consumption, communication, etc. are completely digitized, while on the other hand, a minimalist attitude has started to emerge in social life. The late modern digital age carries the meaning of resistance against the monolithic practices of analogs, symbolizing the closure of a specific era. However, the digital age also exists on a slippery plane of affirmations. Just as in modernity, the decadence of grand narratives is a rational possibility for the outcomes of the expanding digital age based on technological determinism. The aim of this study is to discuss futurism and transhumanism elements centered on digitalization within the context of the Dune universe designed by Frank Herbert in 1965 and to explore the perspectives of possible future visions. The study is designed to be qualitative, using document scanning and descriptive analysis methods. The findings of the analysis reveal that, although there may be an embellishment of a future vision of digitalization and technology, ecological, cultural, political, and social trends are becoming increasingly simple, and possible future visions may be turning into an antiquity similar to the Dune universe.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2023 |
Submission Date | February 24, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 62 |