Hoşgörü kavramı bazen tolerans kavramı ile bir ve aynı anlamda bazen de bu iki kavram farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra toplumsal yaşamda kimi zaman aynı kimi zaman farklı anlamlarda kullanılan bu iki kavramın, ayrıca olması gereken bağlamından farklı bir anlamda kullanıldığı görülmektedir. Ancak bu durum, toplumlarda insan haklarıyla ilgili sorunları beraberinde getirmekte, birçok hak ihlaline neden olmakta ve insan hakları ihlallerini artırmaktadır. İnsan hakları ihlallerin önlenmesi için öncelikle temel hakların korunması gerekmektedir. Temel hakların korunmasında ise kişi ve devletin sorumlulukları bulunmaktadır. Bu açıdan hoşgörü kavramı kişi tutumu olarak, kişiye ve toplumsal ilke olması bakımından da devlete düşen sorumluluk açısından önem taşımaktadır. Toplumsal alanda kişi ve devlete düşen sorumluk daha çok özgürlükler alanı dediğimiz alanda ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda toplumsal yaşamda her insanın ifade ve düşünce özgürlüğü kavramına saygı duyulması genel kabulü, öte yandan hoşgörünün farklı kullanımlarından dolayı kişi ve devlet tutumu arasındaki bağın yeterince açık olmamasından dolayı insan hakları korumada yetersiz kalarak felsefi ve etik problemler ortaya çıkaracaktır. Hoşgörünün bir ilke olarak kabul edilmemesi, temel hakların korunup gelişmesini engelleyecektir. Bu sebeplerle hoşgörü kavramına insan haklarının felsefi ve etik bilgisiyle bakılmalı, neye ve niçin hoşgörü göstermek gerektiği ayrımının yapılarak, Türkçede “hoşgörü” olarak dile getirdiğimiz kavramın aslında tolerans olduğu, her şeye tolerans gösterilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
The concept of tolerance is sometimes used in one and the same sense with the concept of tolerance, and sometimes these two concepts are used in different meanings. In addition to this, it is seen that these two concepts, which are sometimes used in the same and sometimes different meanings in social life, are also used in a different sense from the context they should be. However, this situation brings about human rights problems in societies, causes many rights violations and increases human rights violations. In order to prevent human rights violations, fundamental rights must be protected first. In the protection of fundamental rights, the individual and the state have responsibilities. In this respect, the concept of tolerance is important in terms of the responsibility of the state as a personal attitude and as a social principle. The responsibility of the individual and the state in the social field emerges in the field we call the field of freedoms. At the same time, the general acceptance of respecting the concept of freedom of expression and thought of every person in social life, on the other hand, due to the different uses of tolerance and the lack of clear link between the attitude of the person and the state, will be insufficient in protecting human rights and will create philosophical and ethical problems. Failure to accept tolerance as a principle will prevent the protection and development of fundamental rights. For these reasons, the concept of tolerance should be looked at with the philosophical and ethical knowledge of human rights, by distinguishing what and why it is necessary to show tolerance, it has been concluded that the concept we express as "tolerance" in Turkish is actually tolerance and that everything should not be tolerated.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | July 7, 2023 |
Publication Date | July 12, 2023 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 9 Issue: 2 |