The family is the most basic institution that ensures the continuity of a society. Although its content and nature have changed in the historical process, the institution of family and marriage has always been an important phenomenon for humanity. There are some rituals of marriage that differ from society to society. While the marriage rituals in some societies are as simple and ordinary as possible, in some societies they are more ostentatious and detailed. This makes marriage a prominent phenomenon with its religious, political and economic aspects. Family and marriage are also important structure for Arabs, one of the communities that have a patriarchal family formation and social life. In the pre-Islamic period, which we call the “Jāhiliyyah Period (Ignorance)”, besides the types of marriages in Mecca, the issue of what kind of tradition these marriages took place is important. Because in this period, there were many types of marriage that we cannot call marriage today. It is a matter of curiosity what these marriages are, how they are performed, and the rituals before and after marriage. In this study, we will focus on marriage rituals in pre-Islamic Arab society and the Quraysh. We will cover pre- and post-marriage rituals such as pre-marriage dating, betrothal, engagement and wedding. In pre-Islamic Jāhiliyyah Arab society, it is very difficult to claim that the family has an independent status, as tribal tradition predominates. In the Jahiliyah Arab society, the individual is a member of the tribe to which he belongs on a tribal basis. Because in such a society, a person is more valuable in terms of being a part of a tribe rather than being a natural member of a family. The tribe itself is seen as one big family in a sense. In this period, the family generally consisted of husband, wife or spouses, their children and slaves. Kinship relations between people were mostly continued through male relatives. Since the family structure has a patriarchal character in the Jāhiliyyah society, the management and headship of the family have been given to the man within the framework of religious, political, social and economic conditions. The Quraysh established many marriage ties in order to establish and maintain inter-tribal relations, improve their relations with Mecca, and to ensure the security of trade caravans passing through their lands. The family institution, which exists in societies and finds an area of application, is directly proportional to the value given to women. Types of marriage and marriage rituals in pre-Islamic Arabs are directly related to the religious, moral and social life of the society. The Arabs, who have a patriarchal family structure, dominated by tribal understanding and struggle to survive and continue their existence on the balance of power, did not give enough value to women in their family life. Even if the name of the transactions we discussed and evaluated in our study is called marriage, it is seen that this is not the case in the types of marriage mentioned in the research. In most of these types of marriage, there have been situations where women are devalued, their human dignity is damaged and they are seen as a commodity. It is known that the value given to women gradually increased with the advent of Islam, although the subject examined is not fully addressed because it is related to the pre-Islamic period. The post-Islamic period has not been mentioned because it is outside the borders of our subject. In this study, in which the types of marriages and marriage rituals of the Period of Jāhiliyyah are briefly on the agenda, it is seen that these types of marriages overlap with the practices of Islam in some respects and contradict in others. This situation should be accepted with understanding. Because the Prophet Muhammad did not completely reject the socio-cultural structure, values and conceptions of the Arabs of the Period of Jāhiliyyah. In this context, some issues that are not contrary to the basic principles and values of Islam have been accepted. Although the common type of marriage in pre-Islamic Arab society was marriage with one woman, there was no obstacle for a man to marry more than one woman. Since the social life in Arab society is based on tribe and ‘asabiyyah, the issue of marriage has also been shaped in this context. Because one of the most determining elements of the quality of inter-tribal relations was marriage. As in societies with a patriarchal family structure, it was a priority for the girl to be married to a tribe/relative. When marriages are so important for the tribe, we witness that they are founded on specific purposes.
İslam Tarihi Kureyş Cahiliye Dönemi Evlilik Ritüel. History of Islam Quraysh The Jāhiliyyah Period (Ignorance) Marriage Ritual.
Aile bir toplumun devamlılığını sağlayan en temel kurumdur. Tarihi süreç içerisinde içeriği ve mahiyeti değişiklik gösterse de aile ve evlilik kurumu, insanlık için her zaman önemli bir olgu olmuştur. Toplumdan topluma farklılık arz eden evliliğin birtakım ritüelleri vardır. Bazı toplumlarda evlilik ritüelleri olabildiğince sade ve sıradan iken bazı toplumlarda daha gösterişli ve ayrıntılıdır. Bu durum, evliliği dini, siyasi ve ekonomik yönleriyle ön plana çıkan bir olgu haline getirmektedir. Aile ve evlilik, ataerkil bir aile oluşumuna sahip olan topluluklardan biri olan Araplar için de önemli bir müessesedir. Bu bağlamda, Kur’an’ın ifadesiyle “Cahiliye Dönemi” diye adlandırılan İslam öncesi dönemde Mekke’de evlilik çeşitlerinin yanı sıra bu evliliklerin ne tür bir gelenek içinde gerçekleştiği konusu da önem arz etmektedir. Zira bu dönemde, bugün adına evlilik diyemeyeceğimiz birçok nikâh türü bulunmaktaydı. Bu tür nikâhların neler olduğu ve nasıl gerçekleştirildiği konuları ile birlikte evlilik öncesi ve sonrası ritüelleri bu çalışmanın içeriğine dâhil edilmiştir. Bu çalışmada, İslam öncesi Arap toplumu ve Kureyş’teki evlilik ritüelleri üzerinde duracağız. Bu bağlamda evlilik öncesi tanışma, kız isteme, nişan ve düğün gibi evlilik öncesi ve sonrası ritüelleri ele alınacaktır. İslam öncesi Cahiliye Arap toplumunda, kabile geleneği hâkim olduğu için ailenin bağımsız bir statüsü olduğunu iddia etmek oldukça zordur. Cahiliye Arap toplumunda, birey, kabile esasına göre bağlı olduğu kabilenin bir üyesidir. Zira böyle bir toplumda kişi, bir ailenin doğal bir üyesi olmaktan daha çok bir kabilenin parçası olması açısından değerlidir. Kabilenin bizatihi kendisi bir anlamda büyük bir aile olarak görülmektedir. Bu dönemde aile, genel anlamda koca, eş ya da eşler, onların çocukları ve kölelerinden oluşurdu. İnsanlar arasındaki akrabalık ilişkileri daha çok erkek akrabalar yoluyla devam ederdi. Cahiliye toplumunda aile yapısı ataerkil karakterde olduğundan ailenin yönetimi ve reisliği, dini, siyasi, toplumsal ve ekonomik şartlar çerçevesinde erkeğe verilmiştir. Kureyşliler, kabileler arası ilişkiler kurma ve bunu devam ettirme, Mekke ile olan ilişkilerini geliştirme ve ticaret kervanlarının onların topraklarından geçiş güvenliklerini sağlamak amacıyla çok sayıda evlilik bağı kurmuşlardır. Toplumlarda var olan ve uygulama alanı bulan aile kurumu, kadına verilen değerle doğru orantılıdır. İslam öncesi Araplarda nikâh türleri ve evlilik ritüelleri toplumun dini, ahlaki ve toplumsal yaşamı ile birebir bağlantılıdır. Ataerkil bir aile yapısına sahip olan kabile anlayışının egemen olduğu ve güç dengeleri üzerinden ayakta kalma mücadelesi veren ve varlığını devam ettiren Araplar, aile hayatında kadına yeteri kadar değer vermemiştir. Çalışmamızda ele aldığımız ve değerlendirdiğimiz işlemlerin adına nikâh denilse bile araştırmada değinilen evlilik türlerinde meselenin hiç de öyle olmadığı görülmektedir. Bu evlilik türlerinin çoğunda kadının değersizleştirildiği, insanlık onurunun zedelendiği ve adeta bir meta gibi görüldüğü durumlar ortaya çıkmıştır. İncelenen konu İslam öncesi döneme ilişkin olması nedeniyle tam olarak değinilmese de İslamiyetle birlikte kadına verilen değerin aşama aşama arttığı bilinmektedir. İslam sonrası dönem konumuz sınırları dışında kaldığı için değinilmemiştir. Cahiliye dönemi nikâh türlerinin ve evlilik ritüellerinin özetle gündeme alındığı bu çalışmada, söz konusu evlilik türlerinin İslam’ın uygulamalarıyla bazıları itibariyle örtüştüğü, bazıları itibariyle de çeliştiği görülmektedir. Bu durum anlayışla karşılanmalıdır. Çünkü Hz. Peygamber, Cahiliye dönemi Araplarının sosyo-kültürel yapısını, değerlerini ve telakkilerini bütünüyle reddetmemiştir. Bu bağlamda İslam’ın temel esas, ilke ve değerlerine aykırı olmayan bazı hususlar kabul edilmiştir. İslam öncesi Arap toplumunda yaygın evlilik çeşidi tek kadınla evlilik olmakla birlikte bir erkeğin birden çok kadınla evlilik yürütmesine de bir engel yoktu. Arap toplumunda sosyal hayat kabile ve asabiyet üzerine kurulu olduğu için, evlilikler konusu da bu bağlamda şekillenmiştir. Çünkü kabileler arası ilişkilerin niteliğinin en belirleyici unsurlarından birisi evliliklerdi. Ataerkil aile yapısına sahip toplumlarda olduğu gibi evlenecek kızın kabile/akraba arasında evlendirilmesi öncelikli idi. Evlilikler kabile açısından bu kadar önemli olunca onların belirli amaçlar üzerine kurulduklarına şahit olmaktayız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |