Ḥāls and maqāms are spiritual degrees obtained together with seyr u sülūk in sūfī literature. They are the positive changes in a person's outward appearance and the more profound and comprehensive final results reflected in the inward. In general terms, they are positive gains in the behavior of the Muslim. While these gains can be achieved through Seyr u Sülūk, they can sometimes be seen in it as wehbī. In this context, the explanations of Yakub Khan Kāshgarī (1818-1897) regarding the process leading to the truth and the resulting sūfī ḥāls and the place of the maqāms are also important. Kâşgarî, who sees sūfīsm as a religious and moral life, evaluates this life together with ḥāls and maqāms. Ḥāls and maqāms have an important place in the integrity and harmony of the external and internal aspects of religion, as a result of the process. Therefore, according to Kāshgarī, there is a relationship between the moral life of a Muslim, which is the expression of his direction, and the ḥāls and maqāms that are the experience of the sūfī. Due to his adherence to the understanding of waḥdet-i wujūd, Kāshgarī also interpreted ḥāls and maqāms in order to ground his view of existence. Accordingly, within the framework of Kāshgarī's explanations, the definitions and limits of ḥāls and maqāms, their place in human life and the idea of existence, and their effect on praying to Allah and being close to him are discussed. In addition, the role of taqwā maqām in having furqān, the definitions of repentance maqām, the expansions of the maqām of repentance between Allah and his servant, the importance of having direction, and the dimensions of the understanding of tewḥīd are among the main issues of this study. Our article aims to identify and briefly evaluate Kāshgarī's views. For this reason, discussions that could slip into detail on ḥāls and maqāms were not attempted. In our article, Kāshgarī's explanations about the ḥāls were discussed together with the views of Ibn al-Arabî, whom he followed, and the explanations of other sūfīs were also used while revealing his thoughts on the maqāms.
Hâller ve makâmlar sûfî literatüründe seyr u sülûk ile birlikte elde edilen mânevî derecelerdir. İnsanın zâhirîndeki olumlu değişimler ve bâtınına yansıyan daha derinlikli ve kapsayıcı nihai neticelerdir. Genel anlamda ise Müslümanın davranışlarındaki müspet kazanımlardır. Bu kazanımlar seyr u sülûk ile elde edilebilirken bazen de vehbî olarak onda görülebilir. Bu çerçevede hakikate götüren süreç ve bunun sonucundaki tasavvufî hâller ve makâmların yerine dair Yakub Han Kâşgarî’nin de (1818-1897) açıklamaları önem arz etmektedir. Tasavvufu, dinî ve ahlâkî bir yaşayış olarak gören Kâşgarî, bu yaşayışı da hâller ve makâmlarla birlikte değerlendirir. Dinin zahir-bâtın yönünün bütünlüğü ve uyumunda hâller ve makâmlar süreç ile sonuç olarak önemli bir yer tutar. Bu yüzden Kâşgarî’ye göre bir Müslümanın istikâmetinin ifadesi olan ahlâkî yaşayışıyla sûfînin tecrübesi olan hâller ve makâmların ilişkisi vardır. Kâşgarî, vahdet-i vücûd anlayışına bağlılığı nedeniyle hâller ve makâmları, varlık görüşünü temellendirmek amacıyla da yorumlamıştır. Buna göre Kâşgarî’nin açıklamaları çerçevesinde hâllerin ve makâmların tanımları ve sınırları, insanın hayatındaki ve varlık düşüncesindeki yeri, Allah’a duâ etmede ve yakın olmaktaki etkisi ele alınmıştır. Ayrıca takva makâmının furkan sahibi olmaktaki rolü, tövbe makâmının tanımlamaları, rızâ makâmının Allah ve kulu arasında açılımları, istikâmet sahibi olmanın önemi, tevhîd anlayışının boyutları bu çalışmanın temel meseleleri arasındadır. Makalemiz, Kâşgarî’nin görüşlerinin tespit edilmesi ve kısaca değerlendirilmesi amacını taşımaktadır. Bundan dolayı hâller ve makâmlar üzerine ayrıntıya kayabilecek tartışmalara girişilmemiştir. Makalemizde Kâşgarî’nin hâllerle ilgili açıklamaları takipçisi olduğu İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) görüşleriyle birlikte ele alınmış, makâmlarla ilgili düşünceleri ortaya koyulurken diğer sûfîlerin açıklamalarından da faydalanılmıştır.
Bu makalemde 1- Çeşitli yazarların çalışmalarından faydalandığımda bu çalışmaların ilgili bölümlerini doğru ve yerinde göstererek yazarlara açık biçimde atıfta bulunduğumu; 2- Yazdığım metinlerin tamamı ya da sadece bir kısmı, daha önce herhangi bir yerde yayımlanmışsa bunu da açıkça ifade ederek gösterdiğimi; 3- Başka yazarların kendi kelimeleriyle alıntıladığım metinlerini, tırnak içerisinde veya farklı dizinlerde verdiğimi, başka yazarlara ait olup fakat kendi sözcüklerimle ifade ettiğim hususları da istisnasız olarak kaynak göstererek belirttiğimi, beyan ederim.
Makaleme başvuru imkanı vermeniz ve değerlendirmeye almanızdan dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sufism |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 31, 2024 |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | September 15, 2024 |
Acceptance Date | December 25, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 2 |