Since
the end of the 19th century, especially in Kalam, innovations in
various fields of Islamic thought have been
looked for. Discussions about the method and contents of the Kalam have made
the necessity of this renewal of the Kalam. Some translations from Western
languages and some works contain information contrary to Islam. As a
result, Islam has to be re-expressed. For this
purpose, it is inevitable to use a new language and method and to benefit from
the possibilities of philosophy in this field.
The Kalam had to rely on the new philosophy and its
methods in order to be able to repel the attacks directed at the religious
belief. Therefore, “New Kalam” movement was born and İzmirli İsmail Hakkı was
the pioneer of this movement. In this approach, many topics such as
religious-state relations, secularism, human rights, women's issues, racism,
alienation, international security crisis, colonialism, hunger, belief and
freedom of thought, which are all discussed in today's world, have entered into
the scope of Kalam.
The fact
that Kalam is a science based on human interpretation proves that everyone it
is open to everyone who has the quality. In this context, it is worth noting
that Milaslı Ismail Hakkı, who was a medical doctor, finds this courage in
himself and responds by writing a book to the questions of the Anglican Church.
His work is important for showing different approaches. He has demonstrated a Koranic approach
without using classical Kalam sources. The relationship between faith and
religion, approach to different religions and the importance that Islam gives
rise to science are the main themes of his. It is especially worthwhile
of him to study the wisdom of worship, psychological and moral dimensions.
Yeni İlm-i Kelâm’a Alan Dışı Bir Katkı: Milaslı İsmail Hakkı’nın Görüşleri
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren, başta Kelâm olmak üzere
İslâm düşüncesinin çeşitli alanlarında
yenilik arayışlarına gidilmiştir. Kelâm ilminin metot ve içeriği hakkındaki
tartışmalar bu ilmin yenilenmesindeki gerekliliği iyice belirginleştirmiştir. Batı
dillerinden yapılan bazı tercümeler ve bu tercümeler paralelinde yazılan
eserlerin İslâm’a zıt bilgiler içermesinin sonucu olarak, İslâm’ı yeniden ifade
etmenin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu amaçla yeni bir dil ve metot
kullanmak ve bu alanda felsefenin imkânlarından istifade etmek kaçınılmaz
olmuştur. Kelâm ilminin dine yöneltilen saldırıları püskürtülebilmesi için yeni
felsefeden ve onun metotlarından istifade etmesi gerekli idi. Böylece
öncülüğünü İzmirli İsmail Hakkı’nın yaptığı “Yeni İlm-i Kelâm” hareketi
doğmuştur. Bu yaklaşımda Kelâm’ın
konularına günümüz dünyasında tartışılan din-devlet ilişkileri, sekülerizm,
insan hakları, kadın sorunu, ırkçılık, sömürgecilik, açlık, inanç ve düşünce
hürriyeti gibi pek çok konu girmiştir.
Kelâmın insan yorumuna dayanan bir ilim olması bu ilmin
yorumunun donanım sahibi herkese açık olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda
tabip olan Milaslı İsmail Hakkı’nın kendisinde bu cesareti bulması ve Anglikan
Kilisesinin sorularına bir kitap yazarak cevap vermesi kayda değerdir. Onun
eseri farklı yaklaşımlar göstermesi bakımından önemlidir. O, Klasik Kelâm
kaynaklarını kullanmadan Kur’an merkezli bir yaklaşım sergilemiştir. İslâm’ın
fıtriliği, iman-amel ilişkisi, farklı dinlere yaklaşım ve İslâm’ın ilme verdiği
önem onun temel konularındandır. Özellikle
ibadetlerin
hikmetleri, psikolojik ve ahlaki boyutlarını incelemesi kayda değerdir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Submission Date | April 2, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 49 |
Journal of Ilahiyat Researches is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.