The Battle of
Badr is the first battle of Muslim’s in which they fought under the leadership
of Prophet Mohammad and they took prisoners and get plunder. The details about this battle take part in
the all Surah al-Anfal. The events occuring in the pre-war, during war and
after the war take over in the cited surah in detail. The main issue that
concern to our study is taking prisoner and getting plunders. The mentioned
status has been taken in the 67-68th verses of Sûrah. Many of the
commentators say that Prophet Mohammad is the interlocutor of 67th
verse because of taking prisoners. Likewise according to most commentators, 68th
verse must interprete aiming that the plunders will be allowed and that that if
this judgement had not been given, a torment for Muslims’ would be sent because
of taking plunders. Fahraddin er-Râzî handled and criticized two cited comments
and similar comments in his tafseer. According to him, The Prophet did not take
any prisoners and did not command others to take prisoners. On account of this,
he isn’t the interlocutor of the 67th verse. The interlocutors of
the verse are some of the companions who took prisoners while the battle was
going on. Likewise, the comment Muslims would get punished if it isn’t plunders
would be allowed judgement open the criticism. Because an act cannot be
punished before it is prohibited. There isn’t any divine or mind-based evidence
about taking ransom from prisoner is forbidden by religion. The article aims to
examine and analyze the other comments put into words and criticized by
Fahreddin al-Râzî about the two mentioned verses.
Bedir Savaşı Müslümanlar’ın Hz.
Peygamber (a.s) önderliğinde yaptıkları, ganimet ve esir aldıkları ilk
gazvedir. Bu gazveye dair
teferruat Enfâl Sûresi’nin neredeyse tümüne teşmil edilmiştir. Söz konusu
sûrede savaş öncesi, savaş esnasında ve savaştan sonra yaşananlar tafsilatlı
bir şekilde ele alınmıştır. Çalışmamızı ilgilendiren esas konu bu savaşta ele
geçen ganimetler ve esirlerdir. Mezkur durum, sûrenin 67 ve 68. âyetlerine konu
edilmiştir. Müfessirlerin kâhir ekseriyeti esir alması sebebiyle Hz.
Peygamber’in (a.s) 67. âyetteki itâba muhatap olduğu kanaatindedir. Yine çoğu
müfessire göre 68. âyet müminlere ganimetin helal kılınacağını, şayet bu hüküm
olmasaydı esirlerden fidye almaları sebebiyle müminlere çok büyük bir azabın
ineceğini ifade etmişlerdir. Fahreddîn er-Râzî (ö. 606/1210) zikredilen iki
yorum ve benzeri yorumları tefsirinde ele almış ve eleştirmiştir. Müfessire
göre Hz. Peygamber (a.s) esir almamış ve esir alınmasını emretmemiştir.
Dolayısıyla 67. âyetin muhatabı değildir. Âyetin muhatabı ganimet alma
düşüncesiyle henüz savaş devam ederken esir almakla uğraşan sahabeden
bazılarıdır. Aynı şekilde, müminlere ganimetin helal kılınacağı hükmü olmasaydı
müminlerin almış oldukları fidye sebebiyle azaba müstehak olacağı yorumu da
eleştiriye açıktır. Zira bir fiilden nehyetmeden ona ceza verilemez. Esirlerden
fidye almanın haram olduğuna dair akli veya şer’î herhangi bir delil yoktur.
Dolayısıyla söz konusu yorum isabetli görünmemektedir. Makale, söz konusu iki
âyete dair dile getirilen ve Râzî tarafından eleştirilen diğer yorumları tahlil
ve tavzih etmeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | March 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 52 |
Journal of Ilahiyat Researches is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.