Tarihimize yön vermiş ve manevî hafızamızda yer etmiş büyük önderler vardır. Aradan asırlar geçse de onların etkileri hâlâ canlıdır. Bunlardan biri de Emir Sultan (ö. 833/1429)’dır. O, Osmanlı kuruluş devri tasavvuf hayatının önde gelen şahsiyetlerindendir. Hem Yıldırım Bayezid (1389-1403)’in damadı olması hem de kurduğu tekkesiyle devlet erkânının yanı sıra halkın yaşamına da yön veren Emir Sultan’ın hayatı menkıbelerle örülmüştür. Kendisi hakkındaki tarihî bilgilerin azlığı bazı klasik biyografi yazarlarının ve modern araştırmacıların onun tasavvufî silsilesi üzerinde farklı bilgiler vermelerine sebep olmuştur. Bunların en başında onun bir Nurbahşî şeyhi olarak Anadolu’ya geldiği ve bu kolu yaydığı hususu gelmektedir. Fakat Nurbahşiyye’nin ve bu hareketin önderi Muhammed Nurbahş (ö. 869/1464)’ın pek bilinmemesi söz konusu müellifleri, Emir Sultan’ın Kübreviyye, Nakşibendiyye ve Halvetiyye’den hangisine bağlı olduğu konusunda tarihsel hatalara sürüklemiştir. Bu makalede tarih usulüne uygun bir şekilde kaynak tenkidi yöntemi kullanılarak öncelikle Emir Sultan hakkında kaleme alınan menâkıbnâmeler gözden geçirilecek, ardından onunla ilgili bilgi veren biyografi yazarlarına müracaat edilerek şeyhin tasavvufî bir silsilesi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Kaynakların verdiği bilgiler tarihî ve tasavvufî açıdan tenkit süzgecinden geçirilerek bu söylemlerin hangi nedenlerle ortaya çıkmış olabileceği üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. Makalenin sonunda da Emir Sultan Dergâhı şeyhlerinden Lütfullah Efendi (ö. 894/1490)’nin, tarikatı “Buhâriyye” adıyla yeniden inşa etme çabalarına yer verilecektir.
There are great leaders who shaped our history and have a place in our spiritual memory. Even though centuries have passed, their effects are still alive. One of them is Amīr Sultān (d. 833/1429). He is one of the leading figures of sūfīsm life in the founding period of the Ottoman Empire. The life of Amīr Sultān, who was the son-in-law of Yildirim Bāyezīd (1389-1403) and who guided the lives of the people as well as the state officials with the lodge he founded, is woven with legends. The scarcity of historical information about him has caused some classical biographers and modern researchers to give different information about his sūfī lineage. The most important of these is that he came to Anatolia as a Nurbakhshī sheikh and spread this branch. However, the fact that Nurbakhshiyya and Muhammad Nurbakhsh (d. 869/1464), the leader of this movement, are not well known has led the authors in question to make historical mistakes about which of the Kubraviyya, Naqshibandiyya and Khalvatiyya that Amīr Sultān was affiliated with. In this article, using the source criticism method, first of all, the hagiographies written about Amīr Sultān will be reviewed, and then, by consulting the biographers who provide information about him, a mystical lineage of the sheikh will be tried to be revealed. The information provided by the sources will be filtered through historical and mystical criticism, and evaluations will be made on the reasons why these discourses may have emerged. At the end of the article, the efforts of Lutfullāh Afandī (d. 894/1490), one of the sheikhs of Amīr Sultān Dervish Lodge, to rebuild the sect under the name "Bukhariyya" will be included.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sufism |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | February 28, 2024 |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | January 5, 2024 |
Acceptance Date | February 14, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 61 |
Journal of Ilahiyat Researches is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.