Felsefe-din ilişkisi hem İslam düşüncesinde hem de çağdaş Batı düşüncesinde önemli bir tartışma konusu olarak yer almaktadır. Bu makale felsefe-din ilişkisinin başlangıç noktası olan klasik Yunan düşüncesinde Homeros’tan Aristoteles’e kadar geleneksel ve felsefî din konusuna odaklanmaktadır. Bu bakımdan antik Yunan düşüncesinin -en azından yazılı ve teorik- felsefî faaliyetin başlangıç noktası olması sebebiyle felsefe-din ilişkisinin sıfır noktası olarak kabul edilebilir. İslam düşüncesinde felâsifenin hemen tamamı metinlerinde felsefe-din ilişkisine yer vermiştir. Fakat Fârâbî ve İbn Sînâ felsefe açısından dinin durumuna yönelik bir açıklama yaparken, İbn Rüşd din açısından felsefenin durumunu incelemeyi esas almıştır. Bu noktada felsefe-din ilişkisinin, biri “felsefe açısından din”, diğeri “din açısından felsefe” şeklinde iki yönünden bahsedilebilir. Her ne kadar İslam düşüncesinde bu ilişkinin iki yönünden de meseleye bakılsa da genel olarak bütün İslam filozofları meseleye, yöntemleri farklı fakat amaçları bir olan iki olgu olarak bakmışlardır. Buna karşılık çağdaş Batı düşüncesinde ise özellikle 19. yüzyıl düşünürlerinin büyük çoğunluğu evrimci bir perspektiften yola çıkarak meseleye büyük oranda, aklın ve düşüncenin eşlik etmediği inanç alanı olarak din ile akıl ve düşünceyle insanın ulaştığı gelişmiş seviye olarak felsefe şeklinde birbirine zıt unsurlar olarak bakmaktadır. Bu nedenle meselenin sıfır noktası olan Antik Yunan’da dinin, filozofların düşüncesinde ya da inanç sistemindeki yeri hem İslam düşüncesi hem de modern Batı düşüncesi için önemlidir. Makalede Antik Yunan düşünürlerinin dine dair görüşleri; tanrı, tanrı-insan ilişkisi, insanın tanrıya/tanrılara karşı sorumlulukları, öte dünya inançları vb. tespit edilmeye çalışılacaktır.
The relationship between philosophy and religion is an important topic of discussion in both Islamic thought and contemporary Western thought. This article focuses on traditional and philosophical religion in classical Greek thought, from Homer to Aristotle, which is the starting point of the philosophy-religion relationship. In this regard, since ancient Greek thought is the starting point of philosophical activity, it can be considered as the zero point of the philosophy-religion relationship. In Islamic thought, almost all philosophers included the philosophy-religion relationship in their texts. However, while Fârâbî and Avicenna explained the situation of religion in terms of philosophy, Averroes took as a basis to examine the situation of philosophy in terms of religion. At this point, two aspects of the philosophy-religion relationship can be mentioned, one of which is “religion in terms of philosophy” and the other is “philosophy in terms of Religion”. Although the issue is viewed from both aspects of this relationship in Islamic thought, in general all Islamic philosophers have viewed the issue as two phenomena with different methods but the same purpose. On the other hand, in contemporary Western thought, especially the majority of 19th century thinkers based on an evolutionary perspective, looks at the issue as opposing elements: religion, as a field of belief that is not accompanied by reason and thought, and philosophy, as the advanced level reached by man with reason and thought. For this reason, the place of religion in the thought or belief system of philosophers in Ancient Greece, which is the zero point of the issue, is important for both Islamic thought and modern Western thought. In the article, the views of Ancient Greek thinkers on religion; god, god-human relationship, human responsibilities towards god/gods, afterlife beliefs, etc. will be attempted to be determined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical Studies (Other) |
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2024 |
Submission Date | December 13, 2023 |
Acceptance Date | April 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 1 |