Bilim ve teknolojinin, özellikle de internetin gelişmesi ile birlikte hayatımıza yoğun şekilde girmiş olan elektronik ticaretin tarafları açısından en çok kullanıldığı model olan B2C – Firmadan Tüketiciye modelinde, sanal pazar yerleri her gün kendilerine ait olmayan milyonlarca parça ürün satmaktadırlar. Sanal pazar yerlerinin bu ürünleri satarken sahip oldukları haklar ve yerine getirmeleri gereken yükümlülüklerin doğru tespiti için, sanal pazar yerlerinin hukukî statüsünün tespit edilmesi gerekmektedir. Benzer hukukî ilişkiler ile karşılaştırma sonrası, sanal pazar yerlerinin hukukî statüsünün vekâlet, simsarlık, escrow ile benzeşmesine rağmen, bunlardan tam olarak hiç birine dahil olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, sanal pazar yerlerinin hukukî statüsünün satış için bırakılan olduğu, ürün sahibi ile sanal pazar yeri arasındaki ilişkinin satış için bırakma sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
In the B2C - Company to Consumer model, which is the most used model of electronic commerce, which has entered our lives intensively with the development of science and technology, especially the internet, the virtual market places sell millions of pieces of products that do not belong to them every day. The legal status of virtual marketplaces needs to be determined for the correct determination of the rights they have and the obligations they must fulfill when selling these products. After comparison with similar legal relations, it is understood that the legal status of virtual marketplaces is similar to the proxy, brokering, escrow, but it is not fully
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | V. 5 I. 8 Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 5 Issue: 8 |