The Law No. 3573 on the Improvement of Olive Cultivation and the Grafting of Wild Types, which entered into force in 1939, is a law enacted with the aim of increasing our country's olive production by improving olive groves and promoting olive cultivation. Contrary to what is mentioned in public, Law No. 3573, which aims to increase production and export by improving olive groves, does not carry the identity of an "olive grove protection law." Significant changes were made to Law No. 3573 with Law No. 4086 dated 28.02.1995. It is possible to say that the most prominent and important amendment made in the Law is the allocation and subsequent transfer of the areas outside the borders of forests, which are suitable for olive cultivation, to olive cultivation by declaring them as olive grove areas in parcels of at least 25 acres, and allowing the allocation and subsequent transfer of these areas to the persons who demand and protecting these areas. Law No. 3573's protection regime is related to olive grove areas that are identified, declared and allocated. Olive grove area and olive grove express different legal statuses. Olive groves are considered agricultural land with trees; they are subject to the legal regime of the Law No. 5403 on Soil Protection and Land Use. Therefore, mining activities to be carried out in olive groves should be considered within the legal regime provided by Law No. 5403.
1939 yılında yürürlüğe giren 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, ülkemizin zeytin üretimini artırabilmek için zeytinliklerin ıslahı ve zeytinciliğin teşviki amacıyla yürürlüğe konulmuş bir kanundur. Zeytinlikleri ıslah ederek üretimini ve ihracatını artırmayı hedef tutan 3573 sayılı Kanun, kamuoyunda zikredilenin aksine, “zeytinlik koruma kanunu” hüviyeti taşımamaktadır. 3573 sayılı Kanun’da 28.02.1995 tarih ve 4086 sayılı Kanun’la önemli değişiklikler yapılmıştır. Kanun’da yapılan en göze çarpan ve önemli değişikliğin, orman sınırları dışında kalan ve zeytincilik faaliyeti için elverişli olan Devletin hüküm ve tasarrufunda olan alanların, en az 25 dönümlük parseller halinde zeytinlik saha olarak ilan edilmek suretiyle zeytin istihsaline ayrılması, talep eden kişilere tahsis ve sonrasında devir edilmesine imkan tanınması ve bu sahaların korunması olduğunu söylemek mümkündür. 3573 sayılı Kanun’un koruma rejimi, tespit, ilan ve tahsis olunan zeytinlik sahalara ilişkindir. Zeytinlik saha ve zeytinlik farklı hukuki statüleri ifade etmektedir. Zeytinlikler dikili tarım arazisi niteliğinde olup; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun hukuki rejimine tabidir. Bu nedenle zeytinliklerde yürütülecek madencilik faaliyeti, 5403 sayılı Kanun’un öngördüğü hukuki rejim dahilinde ele alınmalıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Public Law |
Authors | |
Publication Date | June 13, 2024 |
Submission Date | April 2, 2024 |
Acceptance Date | May 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 1 |