The rule of law aspires to establish a just and objective order in which the law prevails over the arbitrary rule of man. To achieve this ideal, it envisages principles of legality that ensure the objectivity of law and adjudication. One of the most important roles in the realization of the principled vision rests with the judge. The mind-independent laws apply to the facts by the judge’s rational endeavor. The rule of law does not ignore the inevitability of subjectivity in human conduct. In fact, it makes room for subjectivity in the sense that it saves the legal order from being purely mechanical and humanizes it with social values. At the same time, it reconciles the objectivity of law with the judge’s relative subjectivity through rational legal reasoning and justified judgments.
Legal AI applications throw into question the centrality of human judges. The potential for AI to develop human-like legal reasoning and possibly take on judicial decision-making functions compels a reconsideration of the judge’s role in the rule of law. Our research suggests that constitutionalized social values necessitate a human element in adjudication, though AI can positively enhance effectiveness and efficiency within the judiciary.
Hukuk devleti insanın keyfî yönetimi yerine hukukun hâkim olduğu adil ve objektif düzen idealidir. Bu hedefi gerçekleştirmek için hukukun ve yargılamanın objektifliğini sağlayacak hukukilik ilkeleri öngörür. İlkesel vizyonun hayata geçirilmesinde ise en önemli rollerden biri hâkime aittir. Öznelerden bağımsız bir varoluşa sahip hukuk kurallarının vakıaya etkisi hâkim eliyle gerçekleşir. Hukuk devleti anlayışı insan edimi söz konusu olduğunda sübjektifliğin kaçınılmazlığını göz ardı etmez. Hatta, ahlaki değerlerle genişleyen anlamıyla hukuk devleti, nötr hukuk düzenini bütünüyle mekanik olmaktan kurtarma ve toplumsal değerlerle insanileştirme yönüyle sübjektifliğe alan açar. Buna karşın, kural temelli rasyonel hukuki muhakeme ve hükmün gerekçelendirilmesi gibi tedbirlerle hukukun objektifliği ile yargılamanın görece sübjektifliğini birbirini tamamlayacak unsurlar olarak konumlandırır.
Yapay zekâ teknolojilerinin hukuk alanında günden güne yaygınlık kazanması, hukukun uygulanmasında hâkimin merkezi rolüne dair yerleşik kabullerin sorgulanmasını beraberinde getirmektedir. Yapay zekâ uygulamalarının hukuki muhakeme kabiliyeti kazanması ve ilerleyen süreçte hâkime yardımcı bir araç olmaktan öteye geçerek yargısal karar verme rolünü üstlenmesi ihtimali, mevcut hukuk devleti anlayışı içinde hâkimin işlevini yeniden düşünmeyi gerektirir. Çalışmamızda, insan hâkimin sistem içindeki işlevi irdelendikten sonra, anayasal nitelik kazandırılan toplumsal değerlerin yargılamada insan unsurunu zorunlu kıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, yapay zekâ uygulamalarının yargılamada etkililiği ve verimliliği artıracak potansiyelinden yararlanmanın olumlu katkılar sunacağı vurgulanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law, Science and Technology |
Journal Section | Public Law |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2025 |
Submission Date | November 19, 2024 |
Acceptance Date | March 6, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 1 |