Sinemanın
gerçekliği yeniden üretirken aynı zamanda ona biçim verdiği açıktır. Sinema
bunu temsiller aracılıyla gerçekleştirir. Aynı zamanda böyle yaparak sinema,
egemen kurumları ve geleneksel değerleri de meşrulaştırır. Bu yüzden sinema,
ideolojileri aşılama ve yayma işlevine sahiptir. Bu tez çalışmasında filmlerde
bir kitle iletişim aracı olarak televizyonun nasıl temsil edildiği ve bu
temsillerin amacının ne olduğu sorgulanmıştır. Bu konunun seçilmesinde bir
kitle iletişim aracı olarak televizyonun sinemadaki temsili üzerine literatürde
yeterli sayıda çalışmanın bulunmaması etkili olmuştur. Bu çalışma için yirmi
adet film seçilmiştir: Network/Şebeke
(1976), The China Syndrome/Çin Sendromu/Dünyanın Kaderi (1979), Videodrome
(1983), Broadcast News/Haberler (1987), The Running Man/Koşan Adam (1987),
Natural Born Killers/Katil Doğanlar (1994), Quiz Show/Şike (1994), Mad
City/Çılgın Şehir (1997), The Truman Show (1998), Edtv (1999), 15 Minutes
(2001), Good Night, and Good Luck/İyi Geceler İyi Şanslar (2005), Man of the
Year/Yılın Başkanı (2006), Live!/Yüzde Yüz Canlı (2007), Frost-Nixon (2008),
Morning Glory/Sabah Neşesi (2010), God Bless America/Tanrı Amerika’yı Korusun
(2011), Nightcrawler/Gece Vurgunu (2014), The Eichman Show (2015), Money
Monster/Para Tuzağı (2016). Örnekleme alınan bu yirmi adet film, amaçsal
örneklem tekniğiyle, popüler sinemanın örneklerinden seçilmiştir. Bu filmler
söylem analizi yöntemi ile analiz edilmiş ve altı kategoride söylemler
araştırılmıştır: 1) Reklam Bağlamında Televizyon, 2) Siyaset ve Diğer
Kurumlarla İlişkisi Bağlamında Televizyon, 3) Profesyoneller ve Etik, İlke,
Değer Bağlamında Televizyon, 4) Cinsiyet, Irk ve Sınıf Bağlamında Televizyon,
5) İzlenme Oranları Bağlamında Televizyon, 6) Yasa ve Mevzuat Bağlamında
Televizyon. Bu kategoriler altında incelenen tüm filmlerde, bir kitle iletişim
aracı olarak televizyonun oldukça olumsuz bir biçimde temsil edildiği
görülmüştür. Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, popüler sinemanın
televizyona ilişkin temsillerinin ideolojik bir işleve sahip olduğu ve
temsiller aracılığı ile egemen ideolojiyi yeniden ürettiği söylenebilir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 2 |