The issue of
violence against women has been able to be on the social agenda particularly
through support of media courses. However, although the violence against woman
well-represented in the media and echoed in the political arena, due to the
traditional, local and cultural codes the struggle against the violence has not
been successful and the social sensitivity has not been developed. Therefore,
this study, aims to analyse the role of an NGO, which works for women rights in
Turkey, in women studies and its eligibility in answering the problems
regarding the gender issues. The theoretical background has been based on the
feminist existentialism. The methodology, being structured on the conservative
and feminist point of view, semiotically analysed the visual and written
campaigns of the Women and Democracy Association (KADEM). Although the results
demonstrate the success and attractiveness of KADEM’s campaigns, the setup of
their operations was formed within the context of conservative ideology and
traditional dynamics.
Kadına yönelik şiddet konusu, medya araçlarının da
desteğiyle son zamanlarda toplumun gündeminde olmayı başarabilmiştir. Ancak,
medyadaki temsili güçlenmiş olmasına ve politik arenada karşılık bulmasına rağmen,
geleneksel, yerel ve kültürel kodlamalar nedeniyle şiddetle mücadele konusunda
henüz istenilen anlamda başarı elde edilememiş ve yeterli duyarlılık geliştirilememiştir.
Bu bağlamda, elinizdeki makalede, Türkiye’de kadın haklarını savunan bir sivil
toplum örgütünün kadın çalışmalarındaki rolü ve kadının varoluş sorununa cevap
verme yeterliliği analiz edilmiştir. Kavramsal çerçeve varoluşçu feminizm etrafında
oluşturulmuştur. Yöntem olarak, Kadın ve Demokrasi Derneğinin (KADEM) kadına yönelik
şiddete karşı mücadele kapsamında organize ettiği görsel ve yazılı kampanyalarının
analizi göstergebilimsel (anlam biçimlerinin analizi, sembollerin kendi manaları
ve işaret ettikleri sistemin daha geniş perspektiften analizi) açıdan ve
feminist bir kurguyla inşa edilmiştir. Elde edilen sonuçlar; KADEM’in yürüttüğü
kampanyaların başarılı ve ilgi çekici olduğuna işaret etse de kampanyanın
kurgusunun muhafazakâr ideoloji ve geleneksel dinamikler etrafında şekillendiğini
ve özellikle feminist teori bağlamında kadın hareketine yeterli katkıda
bulunamadığını göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |