Şark ve Batı kavramlarının ötekinin zaptı yoluyla Batılı perspektiften icadı, bu kavramlardaki ontolojik istikrarsızlığı ele verir. İnşa edilen bir anlatı ve edimselleşme olarak tarihin egemenlikle ve geçiştirmelerle üretilmesi, modern Batılı özgüllüğe işaret eden bir vakıa olarak epeydir karşımızda. Bu bağlamdaki ilk tartışmalar, Said’i öncelese de Saidci eleştiri, Şarkiyatçılık’ta karşılaştırma görüntüsünden karşıtlaştırmaya giden tahakküm sürecini Şarkiyatçılık ile Kültür ve Emperyalizm’de (imparatorluk fikrinin sürekliliğini takip ederek) kanonik bir etkiyle açıklamaktadır. Onlar ve biz söyleminin örgütleyici sofistikasyonu, emperyal bağlarından ötürü savaşın bilimsel hazırlayıcısı olmuştur. Columbia Üniversitesi’nde İslam Hukukçusu, Lübnanlı Hristiyan bir aileye mensup olarak İsrail’de doğan akademisyen düşünür Wael Hallaq, Mart 2020’de Türkçeye kazandırılan Şarkiyatçılığı Yeniden Düşünmek adlı eserinde, Batılı epistemik bütüne radikal bir karşılık verebilmek için Said’in eserini hem başlangıç noktası yapmayı deniyor hem de İslam düşüncesi açısından modern bölünmenin üstesinden gelebilme adına sıkı bir eleştiriye tabi tutuyor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 10 Issue: 3 |