Medyanın toplumun aynası mı yoksa yönlendiricisi mi olduğu sorusu, hem iletişim çalışmalarının hem de gündelik hayatın
temel sorularından biri durumundadır. Bu temel soruya yanıt arayan çalışmada, medyadaki arz-talep ilişkisi birbirini eşit
derecede zorunlu kılan bir neden-sonuç ilişkisi dışına çıkarılarak tartışılmıştır. Çalışma kapsamında, medya kuruluşlarının birer
ticari işletme olarak kârlılık motivasyonuyla hareket ederken, aynı zamanda kamusal alanın önemli bir aktörü olarak kamu
yararına hizmet etme yükümlülüğüne işaret edilmiş, kamu yararına hizmetin gereklerinden biri ve bir çözüm yolu olarak
medyada çeşitliliğin önemi vurgulanmıştır. Kârlılık ve kamu yararı kavramlarına da açıklık getiren çalışmanın vardığı nokta,
medya içeriklerinin kamu yararına uygunluğunun sağlanmasında medya kuruluşlarının yanı sıra, yaptığı seçimlerle medya
programlarının izlenme/tercih edilme oranlarını, dolayısıyla kârlılık seviyesini belirleme gücüne sahip izleyicilerin, medya
kuruluşlarının içeriklerini kamu yararı temelinde iyileştirmesi yönünde baskı grubu olarak hareket etme gücüne sahip sivil
toplum kuruluşlarının ve medyada çeşitliliği sağlayacak, izleyicileri zararlı içeriklerden koruyacak ve kamu yararının kârlılık
motivasyonunun önünde tutulmasını sağlayacak düzenlemeler yapma gücüne sahip yasa koyucuların da yükümlülükleri
bulunduğudur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |
Intermedia International E-journal
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.