The aim of this study is to determine the thoughts of Rousseau about mother tongue acquisition in Emile. Document analysis, one of the qualitative research methods, was used in the study. The data source of the study is Jean-Jacques Rousseau's Emile. The study data were analyzed by descriptive analysis method. Based on the findings collected from the work in question, the following conclusions were reached: Rousseau took the laws of nature as a basis in child development. Assuming that languages emerged with people's need for communication, Rousseau defined the emphatic, vibratory and natural language that babies use before speaking as the common language of humanity. He adopted the principles from close to far, from simple to difficult, from concrete to abstract in language education, and argued that language acquisition should be based on experience as a pedagogical principle. Stated that a child cannot learn more than one language and that the only language that needs to be learned is the mother tongue. He started the development of listening skills with birth. Emphasized that both listening and speaking processes are shaped by the influence of the family and close environment, especially the mother and father, and that children acquire their mother tongue by imitating the sounds and words they hear from their surroundings. Found reading and writing education unnecessary. Believing that they blunt children's creative skills. He defined reading and writing as skills that the child can learn with his own effort.
Mother tongue acquisition, language development, language skills, Jean-Jacques Rousseau, Emile
Bu çalışmanın amacı Rousseau’nun Emile adlı eserinde ana dil edinimi ilgili düşüncelerini belirlemektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman analizi kullanılmıştır. Çalışmanın veri kaynağı Jean-Jacques Rousseau’nun Emile adlı eseridir. Çalışma verileri betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Söz konusu eserden toplanan bulgulardan hareketle şu sonuçlara ulaşılmıştır: Rousseau, çocuk gelişiminde doğa yasalarını esas almıştır. İnsanların haberleşme ihtiyacıyla birlikte dillerin ortaya çıktığını varsayan Rousseau, bebeklerin konuşma öncesinde kullandığı vurgulu, titreşimli ve doğal dili insanlığın ortak dili olarak tanımlamıştır. Dil eğitiminde yakından uzağa, basitten zora, somuttan soyuta ilkelerini benimsemiş, pedagojik bir ilke olarak dil ediniminin deneyime dayalı olması gerektiğini savunmuştur. Bir çocuğun birden fazla dil öğrenemeyeceğini, öğrenilmesi gereken tek dilin ana dil olduğunu ifade etmiştir. Çocukların dinleme becerisinin gelişimini doğumla başlatmıştır. Hem dinleme hem de konuşma süreçlerinin başta anne ve baba olmak üzere büyük ölçüde aile ve yakın çevrenin etkisiyle şekillendiğini, çocukların çevresinden duyduğu sesleri ve sözcükleri taklit ederek ana dillerini edindiğini vurgulamıştır. Okuma ve yazma eğitimini gereksiz bulmuştur. Bunları çocukların yaratıcı becerilerinin önünde bir engel olarak görmüştür. Okuma ve yazmayı çocuğun kendi çabasıyla öğrenebileceği birer beceri olarak tanımlamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 24 Issue: 2 |
2017 INUEFD This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.