İslam tarihinin en kahredici olaylarından birisi, 1258 yılında Bağdat’ın Moğol orduları tarafından istila edilmesidir. Günlerce süren katliam sonucunda şehir yerle bir edilmiş, yüzbinlerce insan öldürülmüş ve kütüphaneler yakılmış, nehre dökülmüş ve İslam medeniyetine kastedilmiştir. Bağdat’ın tahribi Arap edebiyatında şehir mersiyesi olarak bilinen türe konu olmuş ve pek çok şair, şehrin başına gelenler üzerine ağıt yakmıştır. Bu şairlerden biri olan Iraklı şair Ma´rûf er-Rusâfî (ö. 1945), yaklaşık altmış beyitlik kasidesinde Bağdat’ta yaşananları edebi bir üslup içerisinde ele almıştır. Kasidede işgalin nasıl gerçekleştiğine dair tarihi veriler edebi sanatlar eşliğinde tasvir edilirken bir taraftan da yapılan hatalara göndermede bulunularak Irak ve İslam dünyasına da mesajlar verilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada şairin kasidesi edebi dil ve üslubun yanı sıra içerdiği siyasi ve sosyal tavsiyeler iki ayrı başlık halinde incelenmiştir. Şaire göre, Bağdat’ın sukuta uğradığı 1258 öncesi ile şairin büyük yıkılışlara tanıklık ettiği yirminci yüzyıl başları arasında Sünni-Şii çekişmesi bakımından çok bir fark yoktur. Bağdat ve civarında asırlar boyu devam eden ve Müslümanlara hilafetin yıkılması ve katliamlar yaşanması gibi çok ağır bedeller ödeten Sünni-Şiî çatışması hala devam etmektedir. Bu açıdan Rusâfî’nin kasidesi, tarihi bir olayı edebi üslup içerisinde aktarırken güne ve gelecek kuşaklara belirli düşüncelerin satır arasında nasıl telkin edilebileceğine dair fikir vermektedir denilebilir.
Arap Dili ve Belagati Arap Şiiri Ma´rûf er-Rusâfî Hülâgû Bağdat. Arabic Language and rhetoric Arabic poetry Ma Hülegü Baghdad.
Arap Dili ve Belagati Arap Şiiri Ma´rûf er-Rusâfî Hülâgû Bağdat. Arabic Language and rhetoric Arabic poetry Ma Hülegü Baghdad.
Baghdad by the Mongol armies in 1258. As a result of the massacre that lasted for days, the city was destroyed, hundreds of thousands of people were killed, and the libraries were poured into the river, meaning Islamic civilization. The destruction of Baghdad became the subject of the genre known as the city elegy in Arabic literature, and many poets lamented over what happened to the city. One of these poets, the Iraqi poet Ma'rûf al-Rusâfî (d. 1945), dealt with the events in Baghdad in a literary style in his eulogy of about sixty couplets. In the eulogy, historical data about how the occupation took place are depicted in the company of literary arts, on the other hand, it is tried to give messages to Iraq and the Islamic world by referring to the mistakes made. In this study, besides the literary language and style of the poet's ode, the political and social recommendations it contains are examined under two separate headings. According to the poet, there is not much difference in terms of Sunni-Shiite conflict between before 1258, when Baghdad fell silent, and at the beginning of the twentieth century, when the poet witnessed great collapses. The Sunni-Shiite conflict which has been going on for centuries in and around Baghdad and which made Muslims pay a heavy price, such as the destruction of the caliphate and massacres, still continues. In this respect, it can be said that al-Rusâfî's eulogy, while conveying a historical event in a literary style, gives an idea about how certain thoughts can be inculcated to the present and future generations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 2, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |