Sıffîn savaşı esnasında Muâviye ve Amr b. As’ın Tahkîm’e gitme önerisinin Halife Hz. Ali tarafından kabulü onun ordusunda bölünmeye yol açtı. Bu bölünme neticesinde makâlât türü kaynakların “Havâric” olarak adlandırdığı, İbâdîlerin ise “Muhakkimetü’l-Ûlâ” dedikleri ilk fırkalaşma hareketi başlamış oldu. Hicrî 64/684 yılında Muhakkimetü’l-Ûlâ’nın parçalanması ve sonrasında meydana gelen fırkaların hepsi Mezhepler Tarihçileri tarafından genel bir değerlendirme ile Hâricîliğin alt kolları olarak kabul edildi. Yapılan tanımlamalarda Ezârika, Necedât, Acâride, Sufriyye, Beyhesiyye ve diğer Hâricî fırkalar sertlik yanlısı ve aşırıya kaçanlar olarak vasıflandırıldı. İbâdîler ise Hâricîliğin günümüze kadar yaşayan mutedil fırkası olarak kabul edildi. Bu niteleme ile İbâdiyye Hâricî fırkalardan biri olarak konumlandırılmış oldu. Şiddet taraftarı Hâricî fırkalardan hiçbiri varlığını sürdüremezken İbâdiyye’nin günümüze kadar varlığını devam ettirmesinin temel sebebinin görüşlerindeki itidal olduğu söylenebilir. İbâdiyye’yi Hâricî olmakla itham eden müellifler, çeşitli konulardaki görüşlerinin benzerliğini delil gösterirler. Ancak bu iddialar İbâdîler tarafından kesin bir dille reddedilmektedir. Bu makalede İbâdî müelliflerin doğrudan kendi eserleri ekseninde benzer olduğu iddia edilen görüşler Hâricîlerin temel düşünceleriyle karşılaştırılarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılacaktır.
Hâricîler Muhakkimetü’l-Ûlâ İbâdiyye Kaade Hurûc Hâricîler, Muhakkimetü’l-Ûlâ, İbâdiyye, Kaade, Hurûc
During the Battle of Siffin, the acceptance of Muaviye and Amr b. As's proposal to go to Tahkim by Caliph Hz. Ali led to a split in his army. As a result of this division, the first sectarian movement began, which maqalat-type sources called "Havâric" and Ibadis called "Muhakemetü'l-Ûlâ". The disintegration of Muhakkimetü'l-Ûla in Hijri 64/684 and all the sects that emerged after it were accepted as sub-branches of Kharijite with a general assessment by the Historians of Sects. In the definitions made, Ezârika, Necedât, Acâride, Sufriyya, Beyhesiyye and other Kharijite sects were characterized as hardliners and extremists. Ibadis, on the other hand, were accepted as the moderate sect of Kharijite that has survived to the present day. With this qualification, İbâdiyye was positioned as one of the Khâricî sects. It can be said that the main reason why the Ibadiyya has continued to exist until today is the moderation in their views, while none of the Hariji sects that support violence could survive. The authors who accuse İbâdiyye of being Kharijite show the similarity of their views on various issues as evidence. However, these claims are firmly rejected by the Ibadis. In this article, it will be tried to reach a conclusion by comparing the views claimed to be similar on the axis of Ibadi authors' own works directly with the basic ideas of the Kharijites
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 27, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 17 Issue: 1 |
Journal of Islamic Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).