Hicri yedinci yüzyıldan sonra klasik dönem tasnifinde bedî‘ ilminin, mana ve lafızla (söyleyişle) ilgili söz sanatları olarak iki kısımda değerlendirilmesi yaygındır. Lafızla ilgili sanatların kapsamı bir müelliften diğerine bazı farklı sanatları içinde barındırsa da bu sanatlar genel anlamda kelime tekrarı, kelimelerin yer değiştirmesi, bir kelimenin ibaredeki başka bir kelimeden türetilmesi, eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği gibi konuları içerir. Çalışmamızda, lafızla ilgili sanatlar içerisinden eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği ile ilgili olanlara yer verilmiştir. Bu açıdan konu incelendiğinde, cinasın bazı alt başlıklarının eş seslilikle, bazısının ses özdeşliğiyle, bazısının da ses benzerliğiyle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Şöyle ki; cinâs-ı tâm’ın alt başlıklarından cinâs-ı mümâsil’de eş sesli sözcükler bulunmaktadır. Cinâs-ı müstevfâ ve cinâs-ı mürekkeb sanatlarında, telaffuzları aynı olduğu için iki kelime veya ifade arsında ses özdeşliği vardır. Ses benzerliğiyle ilgili söz sanatları; cinâs-ı gayr-ı tâm, seci ve lüzûm-ı mâ lâ yelzem’dir. Araştırmamızda, lafızla ilgili söz sanatlarının iki önemli konusu cinas ve seci ile ilgili farklı bir perspektif sunulmuş ve telaffuzla ilgili bu sanatların daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. Yapılan araştırmada, lafızla ilgili bedî‘ sanatlarını eş seslilik, ses özdeşliği ve ses benzerliği açısından ele alan çalışmaya rastlanmamasının konuyu daha önemli hale getirdiği düşünülmektedir.
In the classification of the classical period after the seventh century of the Hijri, it is common to evaluate the ʿIlm al-badī‘ in two parts: the figures of speech related to meaning and the figures of speech related to pronunciation. Although the scope of the figures of speech related to pronunciation includes some different arts from one author to another, these arts generally include topics such as word repetition, substitution of words, derivation of a word from another word in the phrase, homophony, same pronunciation and sound similarity. In our study, among these figures of speech, those related to homophony, same pronunciation and sound similarity are included. When the subject is examined from this perspective, it has been determined that some subheadings of the jinās (pun) are related to homophony, some to the same pronunciation, and some to sound similarity. Namely, there are homonyms in jinās al-mumāthil, one of the subheadings of jinās al-tām (full pun, alliteration). In jinās al-mustawfā and jinās al-murakkab, there is sound identity between two words or expressions because their pronunciation is the same. The figures of speech related to sound similarity are jinās gayr tām (incomplete pun), saj‘ (assonance) and the luzūm mā lā yalzam. In our research, it is aimed to better understand the subject by presenting a different perspective on jinās and saj’, two important issues of figures of speech related to pronunciation. It is thought that the fact that there is no study dealing with figures of speech of al- badī‘ related to the wording in terms of homophony, same pronunciation and sound similarity makes the subject more important.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language and Rhetoric |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2024 |
Submission Date | March 18, 2024 |
Acceptance Date | May 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 1 |