Hint alt kıtası ve Araplar arasındaki ilk ilişkiler antik çağlardan itibaren ticaret yoluyla başlamış ve sonrasında İslam fetihleri yoluyla devam etmiştir. Birbirine uzak bu iki coğrafya toplumlarının arasındaki güçlü bağlar İslam hükümdarlarının yönetimi sırasında meydana gelmiştir. Arap dünyası ile Hint alt kıtası arasındaki bu yakınlaşma ve alt kıta halkının İslam’ı din olarak seçmesi neticesinde Arapça bölgeye tesir eden bir dil haline gelerek Urdu dilinde değişimlere sebep olan başlıca aktörlerden biri olarak ortaya çıkmıştır. Arapça, İslam dininin dili olduğundan dinî metinlerin dili olarak kabul görmüş; kelime dağarcığı, kalıp ifadeler ve tamlamalar aracılığıyla Urdu dili üzerinde yoğun etkiler bırakmıştır. Bu etkilerin anlaşılması adına çalışmamızda tarihsel kaynaklar analiz edilmiş ve dilbilimsel veriler incelenmiştir. Analizler, Arapçanın Urdu dilinin kelime hazinesini zenginleştirdiğini, bazı kelimelerin Urdu dilinde anlam değişimi, anlam genişlemesi veya daralması yaşadığını göstermiştir. Arapçadan ödünç alınan kalıp ifadelerin Urdu toplumunun hem günlük yaşamında hem de edebiyatında yaygın olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Arapça, Urdu dilinin çok katmanlı yapısını ve dilsel zenginliğini oluşturmuş; İslam kültürünün ve edebî mirasın korunmasında önemli bir rol oynamıştır. Arapça ve Urdu dili arasındaki etkileşim, İslam kültürünün yayılıp korunmasına ve dilsel çeşitliliğin korunmasına katkı sağlamıştır. Bu çalışma, Arapçanın Urdu dili üzerindeki dilsel etkilerini tarihsel olarak ele almayı ve İslam kültürünün Urdu dilindeki yansımalarını incelemeyi amaçlamaktadır.
The earliest interactions between the Indian subcontinent and the Arabian Peninsula occurred through trade in ancient times and were later solidified by Islamic conquests.The strong ties between these geographically distant regions were further strengthened during the reign of Islamic sovereigns, leading to the widespread adoption of Islam as a religion by many in the subcontinent. This growing connection between the Arab world and the Indian subcontinent significantly influenced the development of Urdu, establishing Arabic as a profoundly impactful language. As the language of Islam, Arabic was embraced as the language of religious texts, exerting a considerable influence on Urdu through its vocabulary, set phrases, and idiomatic expressions. To elucidate these influences, this study adopts a dual approach by analyzing historical sources and examining linguistic data. The findings demonstrate that Arabic enriched Urdu’s lexicon and led to semantic shifts in certain words, including cases of semantic expansion and narrowing. Furthermore, Arabic loan phrases have been identified as pervasive elements in both the daily life and literary works of Urdu-speaking communities. Arabic's contribution to the intricate and multilayered structure of Urdu is undeniable, playing a crucial role in preserving Islamic culture and literary heritage. The interaction between Arabic and Urdu has not only facilitated the dissemination of Islamic culture but has also been instrumental in safeguarding linguistic diversity. This study aims to offer a historical analysis of Arabic's linguistic impact on Urdu and to explore the manifestations of Islamic culture within the Urdu language.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | World Languages, Literature and Culture (Other), Arabic Language and Rhetoric, Islamic Studies (Other) |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | June 20, 2025 |
| Submission Date | January 18, 2025 |
| Acceptance Date | April 15, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 1 |