Bir vakıf medeniyeti olarak tanımlanan Osmanlı Devleti’nde vakıf kurmada öncü rol oyna-yanlar arasında devletin yönetiminden sorumlu sultanlar kadar, eşlerinin ve hanedan mensubu diğer hanımların da yer aldıkları görülmektedir. Bu bağlamda Osmanlı dönemine ait bilinen en erken tarihli vakfiyenin Orhan Gazi’nin eşi Asporça Hatun’a ait olması oldukça anlamlıdır. 723/1323 yılında düzenlenen bu vakfiyeden sonra günümüze ulaşabilmiş ikinci en erken tarihli Osmanlı hanedan ailesine mensup hanım vakfiyesi ise I. Murad’ın hanımı Gülçiçek Hatun’undur. Gülçiçek Hatun 791/1389 yılına ait vakfiyesinde zaviye, türbe, evler ve mutfaktan oluşan bir yapılar topluluğunu akarlarıyla beraber vakfetmiştir. O, vakıf zevâidinin ise bu vakıflara misafir olarak gelenlere, komşulara, burada bulunan fakirlere, miskinlere, âlimlere, talebelere ve diğer hak edenlere yemek ve giyecek olarak verilmesini istemiştir.
Uzun asırlar varlığını sürdüren vakıfları zaman içinde birtakım değişikliklere uğramış, zaviyesi artık gelip geçerken uğrayan kimse bulunmadığı ifade edilerek XVI. asırda mescide çevrilmiştir. XIX. asırda ise vakıf bünyesinde bir medrese hizmet vermeye başlamıştır. Dolayısıyla vakıflar zaman içerisinde hem hizmet veren yapıları, hem de burada görev alan personeli yönüyle büyük değişiklikle-re uğramıştır.
Bu çalışmada Gülçiçek Hatun’un vakfiyesi ile vakıflarının hangi alanlarda ne tür hizmetler verdikleri ve bunların zaman sürecindeki değişimleri incelenmeye gayret edilecektir.
It is seen that among those who played a leading role in establishing wagfs in the Ottoman Empire, which was defined as a wagf/foundation civilization, were the sultan’s wives and other dynastic women as well as sultans resposible for the administration of the state. In this context, it is quite significant that earliest known endowment charter belonging to the Ottoman period belongs to Orhan Gazi’s wife, Asporca Hatun. After this endowment, which was organized in 723/1323, the second earliest surviving Ottoman dynasty women’s endowment charter is that of Gülçiçek Hatun, the wife of Murad I. Gülçiçek Hatun stated in her endowment charter of 791/1389 that she had donated a comp-lex os structures consisting of a zawiyah, tomb, houses and kitchen. She requested that the remaining amount of the foundation’s revenues be given to those who come to these foundations as guests, neighbors, the poor who are here, the miskin, scholors, students and other deserving people as food and clthing.
Her foundations, which have been in existence for many centuries, have undergone some changes over time, and it is stated that there is no one who stopped by the zawiyah while passing by so it was converted into a mosque in the 16 th century. In the 19th century, a madrasah started to serve within the foundation. There is no data on the continued existence of her imaret/soup kitchen. Therefore, her foundation has undergone great changes over time in terms of both their serving structures and their personnel.
In this study, it will be tried to examine the Gülçiçek Hatun’s Endowment Charter the kinds of services which her foundations provided and their changes over time.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | August 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |