Sosyo-politik tarihi çalkantılarla dolu olan Ortadoğu,
2010 yılında buna bir yenisini eklemiştir. Arap Baharı olarak ifade edilen bu
yeni sosyo-politik hareket, Tunus’ta ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra birçok
Ortadoğu ülkesine hızlı bir şekilde yayılmıştır. Yayıldığı ülkelerde yönetim ve
halkı sert bir şekilde karşı karşıya getiren bu hareket, pek çok ülkede baharın
yerine etkisi hala hissedilen şiddetli bir kışın yaşanmasına yol açmıştır.
Nitekim bu anlamdaki en şiddetli kışın yaşandığı Suriye’de meydana gelen iç
savaşta ülke bütün kaynaklarıyla yerle bir olmuş, yüzbinlerce insanı ölmüş,
milyonlarcası yaralanmış ve on milyonlarcası da iç ve dış göçle yerinden
olmuştur. Dış göçle yerinden olan altı buçuk milyon Suriyelinin yarıdan fazlası
kendilerine kucak açan Türkiye’ye sığınmıştır. Bir bölümü geçici barınma
merkezlerinde çoğunluğu da şehir merkezlerinde kalan Suriyeli sığınmacılarla
ilgili siyasi, sosyal, ekonomik ve güvenlik alanlarına ilişkin araştırma
kuruluşları tarafından çok sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Alanında öncü
bir niteliğe sahip bu makaleyle haklarında edebî anlamda herhangi bir çalışma
yapılmamış olan Suriyeli sığınmacıların Türk ve Arap romanlarındaki yansımaları
irdelenmiştir. Bu kapsamda nasıl bir hayat yaşadıkları, ekonomik geçimlerini ne
şekilde sağladıkları, Türklerle nasıl bir sosyal ilişki geliştirdikleri ve
toplumsal kurallara ne ölçüde uydukları gibi sorulara yanıt aranmıştır.
Ulaşılan sonuçlarla kendileriyle ilgili kamuoyunda bilinen kimi yanlış
bilgilere karşı doğru bilgiler verilmeye çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | May 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |