Türk Mûsikîsi kendine özgü yapısal ve karakteristik özellikleri olan bir mûsikîdir. Bu özelliklerden biri de makamsal olmasıdır. Makam kelimesinin 15. yüzyılda ilk kez Abdülkâdir Merâgî tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Fârâbî , İbn-i Sinâ, Merâgî, Urmevî, Seydî, Hızır bin Abdullah, Abdülbâkî Nasr Dede, Kantemiroğlu, Rauf Yekta, Arel-Ezgi-Uzdilek gibi geçmişten günümüze pek çok ünlü müzikolog, Türk mûsikîsine ait makam kavramı ve yapısı üzerine çalışmalar yapmışlar, edvârlar yazmışlardır. Melodik bir seyiri ve kuralları olan bu ezgisel yapı, geçmiş yüzyıllarda makam, âvâze, şube ve terkîb olarak çeşitli özelliklerine göre sınıflara ayrılmış ve adlandırılmıştır. Eski edvârlarda müziğin kainâtın temel unsurları olan hava, su, ateş, toprak ile bağlantılı olarak düzenlenip sistemli bir hale konulduğu göze çarpmaktadır. 17. yüzyıldan itibaren makamların tanımlarında, sınıflamasında, seyir özelliklerinde farklı yaklaşımlar görülmeye başlamış, yeni kavramlar oluşmuştur. Her geçen yüzyılda sayıları gittikçe artmış, Türk mûsikîsi 600’e yaklaşan makam sayısı ile çok zengin bir mûsikî halini almıştır. Bu çalışmada, Türk mûsikîsinde makam kavramının geçirdiği serüven, tarihi seyri içerisinde bilimsel bir bakış açısıyla ele alınmış, makamı oluşturan unsurlar konusunda yeni görüşler ortaya konmuştur
Turkish Music is a music which has organic and charasteric specialities. One of these specialities is modalite. It has been considered that the word Makam (modalite) has been first used by Abdulkadir Maragi in the fifteenth century. A lot of famous musicians such as Farabi, İbn-i Sina, Maragi, Urmevi, Seydi, Hızır bin Abdullah, Abdulbaki Nasır Dede, Kantemiroğlu, Rauf Yekta, Arel-Ezgi-Uzdilek, from past to our present day, have made works about consept of modalite and epoches in Turkish Music. This melodic system which has musical rules and courses, was entitled as makam, avaze, şube and terkib according to their various specialities at the past centuires. At the old epoches it has been seen that music has been systematically arrenged in connection with air, water, fire and soil which are the basic elements of the universe. From the seventeeth century onwards, it has been observed different approaches in defining and classifiying the makams and in their course specialities. In addition, new concepts have been formed. In every centuries, they have increased and the Turkish Music has become a very fertile music with appoximately 600 makams (modal system). In this article, the modality notion’s advanture in Turkish Music has been examined in a scientific manner within its historical course and the new visions have been put forth about the elements which constitute modality
Other ID | JA34PC86SV |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2008 |
Submission Date | December 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Issue: 11 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).