Denilebilir ki Sezai Karakoç’un diriliş ideası; medeniyet, millet ve devlet üçlüsünün terkibi üstüne kuruludur. Biri peygamberler medeniyeti, diğeri de şeytanlar medeniyeti olarak medeniyeti iki kısma ayıran Karakoç’a göre gerçek medeniyetin yeri bugünkü Ortadoğu’dur ve bu medeniyetin tek devamcısı, tek varisi de İslâm medeniyetidir. İslâm medeniyetinin temeli ise dindir. Karakoç’a göre İslâm medeniyetinin toplumunu İslâm milleti oluşturur. Irk ve dil esasına dayalı olmayan İslâm milleti, yani Müslümanlar sadece bir ümmet değildirler, aynı zamanda bir millettirler. Ümmet, millet kumaşının iç tarafıdır. Başka bir ifadeyle millet, İslâm toplumunun objektif, ümmet ise sübjektif ifadesidir. Medeniyet ve milletle iç içe olması gereken üçüncü koruyucu güç ise devlettir. Sezai Karakoç’un ideasında devlet; adalet, fazilet, hakikat, emanet, meşveret, medeniyet, erdem, sulh ve ekonomi temellerine sahip İslâm devletidir. Zira ona göre Müslümanların tümünü bir maden gibi eritip bir tek devlet ve millet çıkaracak olan tek güç İslâm’dır. Tarihte Kur’ân’ın adalet anlayışına uygun ve insanların mutluluğunu sağlayan ideal devletin önce Hz. Peygamber (s.a.s.), sonra da halifelerin yönetiminde tecelli ettiğini ifade eden Sezai Karakoç’a göre günümüzde İslâm dünyası da ırk, âdet, dil ve mezhep farklarını bir kopuş sebebi olarak kabul etmeyerek ve yüce insanlık prensipleri olan İslâm idealiyle dopdolu olarak Afrika’nın Batısından Asya’nın doğusuna kadar bütün Müslümanları çevreleyen üstün devlet idealini gerçekleştirmek zorundadır. Karakoç, İdealize ettiği devletin ırk veya sınıf devleti olmadığı gibi, politik, ekonomik karakterli veya güvenlik sağlayıcı karakterli de olmadığını; güven, denge ve barış sağlayıcı gibi destekleyici karakterlere sahip olmakla birlikte ana karakterinin İslâm idea devleti olduğunu vurgulayarak açıklar. Son olarak denilebilir ki tasvir edilen ideal devletteki tüm saygı/sevgi düzenine rağmen toplum düzenini bozanlara yönelik olarak hukukun devreye girmesi gerekmektedir. Sezai Karakoç’a göre bu hukuk, İslâm hukukudur. Zira ona göre İslâm hukuku, cezanın suç cinsinden olması gibi kesin ve keskin prensipleri içinde barındırması ve temel ilkelere sahip bir hüviyette olması sebebiyle en karmaşık toplum düzenlerinde bile uygulanma imkanına sahiptir.
Karakoc's ideal of revival is based on civilization, nation, and state. He divides civilization into two: of prophets and of demons. True civilization existed in today's Middle East and is Islamic civilization. The society of Islamic civilization is the Islamic nation. It is not only an ummah but also a nation. The nation is its objective expression and the ummah is its subjective expression. The third protective force that must be intertwined with civilization and nation is the state. The state is the Islamic state with the foundations of justice, virtue, truth, trust, consultation, civilization, virtue, peace, and economy. Islam is the only power to melt all Muslims like ore and produce a single state and nation. In history, the ideal state conforming to the Qur'anic understanding of justice and ensuring the happiness of people was first manifested under the Prophet Muhammad (saw), and then under the rule of the caliphs. The Islamic world today must realize the Islamic ideal of a superior state filled with lofty ideals of humanity that surrounds all Muslims from the West of Africa to the East of Asia, by not accepting differences in race, customs, language, and sect as a reason for separation. The state is not a state of race or class, nor is it a state of political, economic, or security-providing character; although it has supportive characteristics such as trust, balance, and peace-making, its main characteristic is the Islamic ideal state. Finally, despite the ideal state depicted, Islamic law must step in for those disrupting the social order as it has the possibility of being applied even in the most complex social orders due to the fact that it contains precise and sharp principles such as punishment being in the form of crime and that it has a character with basic principles.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |