Bu makalenin amacı, muhafazakâr düşünce geleneğinin değişim konusuna yönelik temel fikirlerini analiz etmektir. Muhafazakâr düşünce hem Doğu uygarlığında hem Batı uygarlığında kendine yer edinmiş önemli bir fikir sistemidir. Muhafazakârlık, Fransız Devrimi’nin sonuçları açısından toplumda önemli değişimlere neden olduğuna inanmıştır. Devrim sonrası ortaya çıkan yeni düzenin, toplumsal değerleri yozlaştırdığını ileri sürmüştür. Muhafazakâr düşünürler, söz konusu yozlaşmaya neden olan asıl gerçekliği değişim konusu üzerinden tahlil etmiştir. Muhafazakârlığın değişim konusuna dair benimsediği bu tavır, tesadüfî bir durum değildir. Üstelik, muhafazakârlığın değişim konusuna dair tezleri, onu hem diğer fikrî ideolojilerden ayıran hem de günümüzde hâlâ etkin bir düşünce sistemi olarak devam etmesini sağlayan etkenlerden görülmelidir. Değişim konusu, muhafazakârlıkta kendisine şüpheyle yaklaşılan bir alan kabul edilmiştir. Bunun anlaşılması için muhafazakâr düşünce geleneğinin değişim konusuna ilişkin yaklaşımının temel bileşenlerinin doğru anlaşılması gerekmektedir. Çünkü, muhafazakâr düşünce, devrim sonrasında yeni bir şekle bürünen toplum yapısına bir bütün olarak karşı çıksa da, aslında bu durumu değişim konusu üzerinden temellendirme yoluna gitmiştir. Bu nedenle, muhafazakârlığın değişim konusuna dair görüşleri, onun bir düşünce sistemi olarak ne içerdiğinin de cevabını oluşturan bir etkiye sahiptir. Değişim meselesinin ortaya çıkışından bu yana muhafazakârlığın üzerine en çok tartışıldığı konulardan biri olması bunu kanıtlar niteliktedir. Bunun sebebi, muhafazakârlığın değişimin her biçimini reddettiği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Oysa, muhafazakâr düşünce, değişimi bir bütün olarak yok saymamış, onun yalnızca aşırı biçimine ve uygulanış şekline karşı çıkmıştır. Dolayısıyla da, değişimin birtakım ilkeler ışığında gerçekleşmesi gerektiğine inanmıştır. Nitekim, muhafazakâr literatür incelendiğinde, sosyal bilimcilerin değişim konusuna yönelik iki bulguyu öne çıkardıkları görülmektedir. Bunlardan birincisi, toplumun hızlı ve ani değil, ihtiyatlı ve yavaş bir biçimde değişime girmesi gerektiğidir. İkincisi, değişim sürecine giren toplumun, geçmişini ve geleneğini göz ardı etmeden, yani tarihsel birikimini dikkate alarak bu süreci tamamlaması gerektiği düşüncesidir. Bu makale, muhafazakâr düşüncenin, değişim konusuna dair temel yaklaşımını sözü edilen iki ilke üzerinden ortaya koymayı hedeflemektedir.
The purpose of this article is to analyze the basic ideas of the conservative thought tradition on the subject of change. Conservative thought is an important system of thought that has found a place in both Eastern and Western civilizations. Conservatism believed that the French Revolution caused significant changes in society in terms of its results. It argued that the new order that emerged after the revolution corrupted social values. Conservative thinkers analyzed the real reality that caused this corruption through the subject of change. This attitude adopted by conservatism on the subject of change is not a coincidence. Moreover, conservatism's theses on the subject of change should be seen as factors that both distinguish it from other intellectual ideologies and enable it to continue as an effective thought system today. The subject of change has been accepted as an area that is approached with suspicion in conservatism. In order to understand this, the basic components of the conservative thought tradition's approach to the subject of change must be understood correctly. Because, although conservative thought opposed the social structure that took a new form after the revolution as a whole, it actually sought to base this situation on the subject of change. Therefore, conservatism's views on the subject of change also have an effect that forms the answer to what it contains as a system of thought. The fact that the issue of change has been one of the most debated issues of conservatism since its emergence proves this. The reason for this stems from the idea that conservatism rejects all forms of change. However, conservative thought has not ignored change as a whole, but only opposed its extreme form and the way it is implemented. Therefore, it has believed that change should occur in the light of certain principles. Indeed, when conservative literature is examined, it is seen that social scientists have highlighted two findings regarding the subject of change. The first of these is that society should enter into change not quickly and suddenly, but cautiously and slowly. The second is the idea that a society entering the process of change should complete this process without ignoring its past and tradition, that is, by taking its historical accumulation into account. This article aims to reveal the basic approach of conservative thought to the subject of change through the two principles mentioned.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Social Change |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 26, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | August 20, 2024 |
Acceptance Date | December 2, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 13 Issue: 5 |