Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi kapsamında kabul edilen sürdürülebilir kalkınma amaçlarından on birincisi olan SKA11; şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu itibarla değişen küresel su gündemi, su yönetiminde paradigma değişikliklerini zorunlu kılarken, yeni yönetim anlayışlarını ve kavramları beraberinde getirmiştir. Şehirlerde son yıllarda gri altyapı ile su yönetimi stratejisinden doğa tabanlı bir su yönetimini beraberinde getiren yeşil altyapıya geçiş kaçınılmaz olmuştur. Bu kapsamda dünyada pek çok ülke kendi stratejilerini geliştirmektedir. Bu makalede Çin'de geliştirilmiş olan Sünger Şehirler yaklaşımı tanıtılmakta ve ülkemizdeki su ile ilgili kurumsal çevre anlamındaki durum irdelenmektedir. İlk olarak 2013 yılında giderek artan sel felaketleri ile baş edebilmek için Çin’de öneri olarak sunulan Sünger Şehirler felsefesine göre su, şehirlerden kanallar, barajlar ve mazgallarla koparılmaz ve şehre entegre edilerek, şehir tarafından absorbe edilir. Sünger şehirler kavramı şehirlerde yüzey akışına geçen suların yönetiminde suyun akışını, miktarını, kalitesini, biyoçeşitliliği ve estetik bir çevre oluşturmayı gözeten yaklaşımların bütününü ifade eder. Vaka incelemeleri sonucu kentsel ölçekte sürdürülebilir bir drenaj sistemi kurmak, bir diğer değişle sünger şehirler oluşturmak için bu makalede birtakım öneriler geliştirilmiştir. Bunlar, erken aşamada dahil olmak, suyu kaynağında yönetmek, yüzey suyunu bir kaynak olarak görmek, kaynakta kontrol etmek, kirliliği yönetmek, yüzeysel akışı azaltmak ve sürdürülebilir kentsel drenaj sistemi zinciri kurmak şeklinde listelenebilir. Sünger şehirler yaklaşımı ülkemizde gerekli kurumsal çevre oluşmasına rağmen uygulamada henüz örneklerine rastlanılmayan bir yaklaşımdır. Bununla birlikte kurumlar arası ve teori ile uygulama arasındaki koordinasyonun ve entegrasyonun sağlanmasında önemli bir çerçeve sunmaktadır.
Bu makale “Suya Duyarlı Şehirler” isimli çalışma çerçevesinde oluşmuştur. Çalışmayı mümkün kılan Türkiye Su Enstitüsü’ne (SUEN) içten teşekkürlerimi sunarım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Mühendisliği |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 23 Sayı: 2 |