Öteden beri, her şeyde olduğu gibi, bir tarafta bir saray veya kibar dilimiz ile bunlara has bir musikimiz, ötede bir halk dili ile halk ırımız vardır. Şu ayrı ve gayrılığın çıkılmaz bir yol olduğu nihayet, çok şükür, anlaşıldı. Şinasi’nin, Namık Kemal’in, Reşid Paşa’nın himmetleriyle Saray edebiyatı yıkıldı. Ahmet Mithat’ın ve bunun yetiştirdiği bütün zamanımız muharrirlerinin teşkil ettikleri bir halkçı ordusu ise dilimizi oldukça düzeltti. Şimdi bu ordunun açtığı yol bir şehrah olmaya istihkak kazanacaktır. “İkdam” ser muharriri Ahmet Cevdet Bey Viyana’dan gazetesine gönderdiği bir makalede; “Bir mukavelede Rusyalı Radloff’un Asya Türkleri şarkılarını cem edildiğinden bahisle dilimizin feyzini isteyen ehl-i lisanın yalnız gazete sütunlarında makale neşr
etmekle kalmayarak Anadolu’nun her cihetinde Türk lehçelerindeki kelimatı toplamalarını teklif etmiş idim. Tabii bu iş yorulmaya muhtaç olduğu için ona kimse teşebbüs edemedi. Bizim ehl-i lisanımızda sair fenn-i müntesiblerimiz gibi beklerler ki Avrupalılar bu işi bize görüversinler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ÇEVİRİLER/TRANSLATIONS |
Translators |
İDRİS Çakıroğlu This is me |
Publication Date | July 30, 2017 |
Submission Date | July 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 8 |