The study of Byzantine stone works provide important information concerning historical buildings; regardless of the condition of the structures. They suggest the demographics, culture, social and spiritual conformation of the Byzantine Period in which they existed. In this context, the main intent of this article is to discuss, in detail, how Sille, a small village outside of Iconium that was Christian inhabited until the population exchange between Turkey and Greece, functioned during Byzantine Empire . From the early times of Christianity, Iconium and its vicinity were centers of considerable significance. Sille, by itself, has a long history reaching the Neolithic Era and appears as a continuous settlement throughout history. The village consists of two major churches, one of them is a wall church whereas, the other is a church that is part of a cave monastery. The former is known as Church of St. Helen and was dedicated to Archangel Michael. It was first built by Emperor Constantine’s mother Helen, when she stopped at Sille during her pilgrimage to Jerusalem in A.D. 327. The church was destroyed in a later, unknown time. Another structure which is now situated in the village was built during or after Medieval Era. Although it is unclear how the first structure appeared, the article attempts to share suggestions which concern utilizing the Byzantine stone works that were detected in the village. The artefacts found in Sille constitute 10 architectural and 7 liturgical elements spanning from the Early to Middle Byzantine Period. After evaluating the stone works correlating with the village’s history, it could be suggested that there was a columned basilica that belongs to the Early Byzantine Period. This columned basilica may be assumed to be the first phase of the Church of St. Helen. The liturgical fragments found on the walls of the Church of St. Helen as spolia belong to the Middle Byzantine Period and were probably used in the same church, having been incorporated during later renovations. Furthermore, liturgical fragments we dated are also important in terms of providing ”terminus ante quem” and proving that the current building was built after 12th century.
Iconium Sille Byzantine architecture Byzantine architectural sculpture Byzantine stone works.
Bizans taş eser çalışmaları, yapıların durumu ne olursa olsun, mimarileri hakkında önemli veri sağlamalarının yanında, içinde bulundukları yerleşimlerin Bizans Dönemi demografisi, kültür, sosyal ve dini yaşamlarına ilişkin fikir verirler. Bu makalenin amacı, Konya’nın hemen dışında bulunan ve Türk-Yunan nüfus mübadelesine değin Hıristiyanların yerleşim alanı olan Sille’nin Bizans Dönemi hakkında görüşlerimizi sunmaktır. Hıristiyanlığın erken dönemlerinden itibaren, Konya ve yakın çevresi oldukça önemli bir merkez olarak karşımıza çıkar. Tarihi Neolitik Dönem’e kadar uzanan Sille, tarih boyunca süreklilik gösteren bir yerleşim yeri olmuştur. Köyde birisi kagir, diğeri bir kaya manastırının içinde olmak üzere iki büyük kilise bulunur. Bunlardan ilki Başmelek Mikail’e adanmış olan Aya Elena Kilisesi’dir ve 327’de Kudüs’e hacı olmaya giderken Sille’ye uğrayan İmparator Konstantinos’un annesi Elena tarafından yaptırılmıştır. İlk kilise bilinmeyen bir zamanda yıkılarak, Ortaçağ’da ya da sonrasında yerine bugün hala mevcut olan kilise inşa edilmiştir. Kilisenin ilk yapı evresindeki durumu bilinmemekle birlikte, köyde tespit edilen taş eserler eşliğinde bu konuyla ilgili önerilerde bulunulabilir. Sille’de bulunan 10’u mimari, 7’si liturjik işlevli taş eserler Erken ve Orta Bizans dönemlerine tarihlenirler. Eserler, köyün tarihçesi ile birlikte ele alınarak değerlendirildiğinde, Erken Bizans Dönemi’nde burada sütunlu bir bazilikanın olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sütunlu bazilikanın Aya Elena Kilisesi’nin ilk yapı evresi olduğu düşünülmektedir. Aya Elena Kilisesi’nin duvarlarında devşirme malzeme olarak karşımıza çıkan Orta Bizans Dönemi liturjik eserleri de, muhtemelen ilk yapının sonradan yenilenen templonunda kullanılmış olmalıdırlar. Liturjik eserlerin tarihlendirmesi bugün ayakta olan yapının inşasına “terminus ante quem” sağlaması açısından ayrıca önem taşır. İkinci yapı en erken 12. yüzyıldan sonra inşa edilmiş olmalıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | SANAT TARİHİ-MAKALELER/HISTORY OF ART-ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | April 18, 2014 |
Submission Date | April 18, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 2 |