The Ottoman art of ceramic production extending from the 14th to 20th century nurtured from three centres such as İznik, Kütahya, and Çanakkale. Çanakkale, one of these centres, as compared to others, is distinguished from others through the primitive attitude in technique, form and designs, which is considered as “folk art”. Animal shaped forms such as lion, horse, camel and kangaroo in the traditional Çanakkale ceramics from the end of the 18th century to the first quarter of the 20th century fulfilled functions such as trinkets, box or candy box, or ashtray. The disproportion of these ceramics can sometimes be attributed to the practical attitude of the craftsmen, and sometimes to their wish to give a “funny” impression. On the other hand, as in many products of folk art, it is possible to observe forms and designs from prehistoric ages extending to the 20th century in Çanakkale ceramics. This surprising continuity can be explained by referring to the fact that production, independent of the “official” art of the period, continued by transfer from the master to the apprentice, without feeling the historical obligation. In this article, we will introduce interesting examples of past forms and designs in Çanakkale ceramics located in various museums and private collections and we will deal with their projections today.
14. yüzyıldan 20.yüzyıla uzanan Osmanlı seramik sanatı İznik, Kütahya, Çanakkale olmak üzere belli başlı üç merkezden beslenmiştir. Bu merkezlerden Çanakkale, diğerlerine oranla “halk sanatı” kapsamına giren, teknik, biçim ve desenlerindeki primitif yaklaşımla diğerlerinden ayrılır.18.yüzyılın ortalarından 20. yüzyıl ortalarına kadar süregelen geleneksel Çanakkale seramiklerinde, aslan, at, deve, ayı gibi hayvan biçimli formlar bazen sadece biblo, bazen de kutu, şekerlik, küllük gibi fonksiyonlara sahiptirler. Bu seramiklerde oranların bozukluğu kimi zaman zanaatkârların pratiğinden, bazen de “komik” bir izlenim verebilmek arzusundan kaynaklandığı düşünülebilir. Öte yandan, birçok halk sanatı üretimlerinde olduğu gibi, Çanakkale seramiklerinde Tarih Öncesi’nden 20.yüzyıla ulaşan formlara ve desenlere rastlanmaktadır. Bu şaşırtıcı süreklilik, üretimin, dönemin “resmi” sanatından bağımsız olarak, ustadan çırağa aktarılarak herhangi bir tarihselci kaygı olmaksızın devam etmesiyle açıklanabilir. Bu makalede çeşitli müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer alan Çanakkale seramiklerinden geçmiş form ve desenlerle ilgisi bulunan ilginç örnekler tanıtılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | SANAT TARİHİ-MAKALELER/HISTORY OF ART-ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2014 |
Submission Date | July 20, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 2 |