Orta Doğu, tarihsel süreç içinde Rus çıkarları açısından her zaman önemli olmuştur. Bugüne kadar Rusya, üç farklı rejimle yönetilmesine rağmen söz konusu önemde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Uluslararası rekabet alanına dönüşen bölge, diğer birçok avantajlarının yanında Rusya’ya küresel güç olup olmadığını ispatlama fırsatı sunmaktadır. Soğuk Savaş’tan sonra bölgeden geri çekilmek zorunda kalan Rusya, Putin’in işbaşına gelmesiyle Orta Doğu’ya geri dönmüştür. Bu dönemde küçümsenmeyecek kazanımlar elde etmiş, ancak hazırlıksız yakalanması nedeniyle Arap Baharı ile birlikte tüm bu kazanımlarını kaybetmiştir. Bölgede yeniden başarı elde etmesi, büyük oranda Suriye’de takip edeceği politikanın başarısına bağlıdır. Rusya’nın Orta Doğu bölgesinde jeopolitik açıdan önemli bir konuma sahip Suriye’de takip ettiği politikasının ele alınacağı bu çalışmada, nihai olarak söz konusu politikasının bölgesel hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayıp sağlamayacağı ve en önemlisi de, bölgesel ve küresel ne gibi sonuçlar doğuracağı sorularının cevabı aranacaktır.
The Middle East has been a region of significant
importance for Russian interests in the historical process. This
have never changed until nowadays even though Russia has been
governed by three different regimes. The region, which has
become an area of international competition, offers Russia, among
other things, the opportunity to achieve its ambitions to be a global
power again. Russia, having had to withdraw from the region after
the Cold War, had returned to the Middle East after Putin took and
recovered its power. During this period, she made significant
achievements but lost all of these achievements with the Arab
Spring due to her unprepared posture. Therefore, its success in the
region depends largely on the success of its policy in Syria. In this
study, I will discuss Russia's policy in Syria, which has a very important geopolitical position in the Middle East region, the
answer to the questions of whether finally this mentioned policy is
able to contribute to the achievement of Russia’s regional goals,
and most importantly, in what kind of regional and global
consequences are resulted, will be sought.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: 2 |