Carl Schmitt’in hukuk ve siyaset teorisi genel olarak
hukukun üstünlüğüne ve otonomisine karşı siyasal olanın önceliğini ve
özerkliğini savunduğu genel kabuldür. Bu çalışmanın temel iddiası, bu genel
akademik kanının aksine Schmitt’in ‘kararcılık’ decisionism düşüncesinin ve
istisna hali kuramının, hukukun epistemolojik ve ontolojik özerkliğini ortaya
koyduğunu iddia etmek olacaktır. Bunun için ilk önce Schmitt’in hukuk ve
siyaset felsefesi bütüncül bir perspektiften okunarak, onun düşüncesini
oluşturduğu çağdaki otonomi tartışmaları ele alınacaktır. Buradan şu sonuca
varılacaktır: 20. yüzyıl entelektüel tartışmalarının Schmitt’e kazandırdığı
perspektif, kültürün tüm alanlarını kendine has alanlar olarak tahayyül etmeyi
sağlayan ve bilim temelli bakış açısı olan ‘otonomi perspektifidir.’ İlk olarak
bu entelektüel perspektif ele alınacaktır. Bunun ardından, bu Schmittçi
perspektiften yine Schmitt’in hem hukuk hem siyaset kuramı ele alınarak,
hukukun da kendine has ve kendinden menkul otonom bir beşeri eylem sahası
olduğu sonucuna varılacaktır.
Schmittian scholars have generally accepted that Carl
Schmitt defends the auton-omy of the political against that of the law,
especially Kelsenian understanding of the law. In this paper, contrary to this
prevailing idea in Schmittian literature, I argue that Schmittian defense of
the autonomy of the political sphere allows for the au-tonomy of the legal
sphere as well. The contradictory interpretations of the concept of the
political explain the Schmittian understanding of autonomy which ascribes also
to other life spheres of autonomous character. Schmitt acquires his autonomy
perspective within the scientific context of 20th century debates on the
autonomy of social sciences. In this paper, having elucidated his unique
autonomy perspective, Iwill try to reconstruct, drawing upon his own autonomy
perspective, his critical legal theory in a way that it allows for the autonomy
of the law.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 46 |