Elinizdeki makale, Erdel prensleriyle Budin beylerbeyleri arasında vuku bulan diplomatik temaslar vesilesiyle icra edilen merasimlerin bu iki makamı Osmanlı iktidar ilişkileri bağlamında nereye yerleştirdiği meselesini ele almaktadır. Hıristiyan Avrupa'da geçerli hiyerarşik kurallara bakılırsa. Erdel prensi, toprakları üzerinde (sınırlı da olsa) egemenlik hakkına sahip bir hükümdar olarak erklerini doğrudan sultanın iktidarından alan Budin valilerine teşrifatta tekaddüm etmeliydiler. Ne var ki, Osmanlı uluslararası toplumu böyle bir hiyerarşik farklılık tanımıyordu: Erdel prensleri de, sultanın hizmetkarı olarak kabul ediliyorlardı ve hükümdarlıkları, tahta nasp edildikleri esnada ortaya çıkan diplomatik prosedürde ifadesini bulduğu üzere yine padişahın rızasına dayanıyordu. Temsiliyete dair farklı unsurlar bir arada tahlil edildiğinde, Erdel prenslerinin Budin beylerbeyileriyle aynı seviyede görüldükleri anlaşılabilir.
Budin'deki elçi kabul merasimleri Babıali'de yapılanlarla birçok açıdan benzerlik arz etmektedir. Taraflar arasında hediye değişimi (beylerbeyi elinden hilat giydirilmesi dahil) mütekabiliyeti gösterdiği gibi, iki taraf arasında hiyerarşik bir fark olmadığını da ortaya koymaktadır. Bu bakımdan bazı raporlarda Erdel elçilerinin beylerbeyinin elini öptüğüne dair verilen bilgiler büyük önem taşımaktadır. Elin öpülmesi bariz bir tabiiyet göstergesidir. Bununla birlikte Habsburg sefaretleri ve Osmanlı eyaletlerine gelen diğer haraçgüzar devletlerin elçilerinden gelen malzemenin karşılaştırmalı incelemesi, elçilerin hükümdarlarını temsilen beylerbeyinin elini öpmediklerini, el öpmeyi, Osmanlı uluslararası toplumunun ayırt edici özelliklerinden biri olarak bizzat kendi adlarına yaptıklarını göstermektedir.
Journal Section | Research Article |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 12, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 24 |