Yazidjioghlu Muhammed Efendi (d. 855/1451) and Ahmad Bidjan (d. 870/ after 1466) are two representative names in Ottoman Sufism history. Their written works were read and commented on literally and even translated into other languages both in and out of the Ottoman Empire. The Yazidjioghlu brothers, at the same time, were the disciples and successors of Hadji Bayram Velî. The brothers wrote many books; however, Muhammed Efendi’s verse Muhammadiyyah and Ahmad Bidjan’s prose Anwâr al-Âshiqîn were accepted as the two books that were mostly read by the scholars, follewers of sufism and the wider public. Muhammed Efendi wrote a commentary on the Fusus al-Hikam of Ibn Arabi whereas Ahmad Bidjan wrote two but the differences between these books were not specified thoroughly. Without these studies, it would be hard to follow the course of Sufistic views of the Yazidjioghlu brothers and understand their style and comprehend the reasons for their influence on the Ottoman Empire for such a long time. Yazidjizade Muhammed Efendi wrote a commentary on Fusus al-Hikam entitled al-Muntehâ ala al-Fusus, which was translated into Turkish by his brother, Ahmad Bidjan, with the title Kitab al- Munteha ala al-Fusus in 1453; in addition, Bidjan wrote another book with the same title in 1465. These two books have the significance of being the first Turkish commentary on Ibn Arabi’s famous book published in Anatolia. However, while discussing these books, some sources have regarded them as a taliqat/annotation of the work of Cendi. In this study, this judgment will be corrected, and the reasoning will be explicated by describing the Yazidjizade brothers’ aforementioned works. Another distinctive feature of Ahmad Bidjan’s second commentary on Fusûs al-Hikam is that it contains full commentaries and meanings of some verses of the Qur’an. An excerpt from this work that is of the utmost importance to the history of Sufism, especially to the Ottoman period of it, and to the histories of tafseer and Turkish literature will be published here for the first time.
Yazıdjizade Muhammed Efendi Yazıdjizade Brothers Ahmad Bidjan Ibn al-Arabi Fusus al-Hikam Ottoman Sufism Munteha
Yazıcızâde Muhammed Efendi (ö. 855/1451) ve kardeşi Ahmed-i Bîcân (ö. 870/1466’dan sonra), Osmanlı tasavvuf târihinin temsîl gücü yüksek iki ismidir. Yazıcızâde Kardeşlerin eserleri, yüzyıllarca Osmanlı coğrafyasında ve bu coğrafyanın dışında okunmuş, üzerlerine şerhler yazılmış hatta Türkçenin haricindeki dillere de tercüme edilmiştir. Aynı zamanda Hacı Bayrâm-ı Velî’nin de derviş ve halîfeleri olan Yazıcızâde Kardeşlerin eserleri arasında, özellikle Muhammed Efendi’nin manzûm Muhammediyye, Ahmed-i Bîcân’ın ise mensûr Envâru’l-âşıkîn adlı eserleri; Osmanlı ulemâsı, sûfî çevreler ve halk tarafından en çok okunan, okutturulan kitaplar arasında addedilmektedir. Ayrıca; Muhammed Efendi’nin bir, Ahmed-i Bîcân’ın ise iki adet Fusûsu’l-hikem şerhinin târih ve nüsha ayrılıkları üzerinde bu çalışmaya kadar yeterince durulmamıştır. Bu eserler göz önünde bulundurulmadan Yazıcızâde Kardeşlerin tasavvufî görüşlerinin seyrini, üslûbunu ve bu görüşlerin uzun müddet Osmanlı çevrelerinde revaç bulmalarının sebebini anlamaya çalışmak ise zor olacaktır. Yazıcızâde Muhammed Efendi tarafından el-Müntehâ ale’l-Fusûs adıyla Arapça olarak yazılan Fusûsu’l-hikem şerhi kardeşi Ahmed-i Bîcân tarafından 857/1453 yılında Kitâbü’l-Müntehâ ale’l- Fusûs adıyla Türkçeye tevsîan tercüme edilmiş daha sonra 870/1465 yılında yine Ahmed-i Bîcân tarafından aynı adla bir eser daha kaleme alınmıştır. Bahsi geçen son iki eser Anadolu coğrafyasında Türkçe yazılmış ilk Fusûsu’lhikem şerhleri olma vasfını hâizdir. Ne var ki bu eserlerden bahseden bazı kaynaklar, söz konusu eserlerin Müeyyedüddîn-i Cendî’nin Fusûsu’lhikem şerhi üzerine yazılmış birer ta’likât olduğunu ifâde etmektedirler. Bu makâlede öncelikle bu hüküm tashih edilerek hükmün târihî seyri ve bu hükme sebep olan âmiller açığa çıkartılmaya çalışılacaktır. Akabinde; Yazıcızâde Kardeşlerin mevzubahis eserleri tavsîf edilecektir. Ahmed-i Bîcân’ın ikinci Fusûsu’l-Hikem şerhinin bir diğer özelliği de içerisinde müstakil sûre meâl ve tefsirlerini ihtivâ etmesidir. Tasavvuf tarihi, bâ-husûs Osmanlı tasavvuf, tefsîr ve Türk edebiyâtı tarihi açısından son derece önemli olan bu eserden de bir bölüm ilk kez bu makalede neşredilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2021 |
Submission Date | July 18, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 2 |