Amaç: Çalışmamızın amacı, inme sonrası kliniğimize başvuran hastaların demografik özelliklerini ve fonksiyonel durumlarını belirlemek ve fonksiyonel durumlarını etkileyebilecek faktörleri değerlendirmekti.
Gereç ve yöntem: İnme birimimize başvuran 193 inmeli hastanın demografik özellikleri, inme etyolojileri, inme risk faktörleri ve fonksiyonel durumları değerlendirildi. Fonksiyonel durum ölçütleri olarak, Barthel İndeksi (Bİ) ve Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü (FBÖ) kullanıldı. Ortalama ve standart deviasyonların karşılaştırılmasında “Student’s t test” ve “ANOVA”, korelasyon değerlendirmeleri için “Pearson korelasyon analizi” yöntemleri uygulandı.
Bulgular: İnme birimimize başvuran hastaların yaş ortalamaları 61,43 ± 12,72 yıl olup, kadın ve erkek gruplarında yaş ortalamaları, hemisfer tutulumu, inme etyolojileri açısından fark belirlenmemiştir (p > 0,05). Olguların %53,9’unda, erkeklerin %54,7’si ve kadınların %53,12’sinde dominant hemisfer hasarı saptanırken, tüm olguların %66,3’ünde iskemik etyoloji saptandı. Kadın ve erkeklerde inme etyolojisi açısından farklılık yoktu (p>0,05). İnmeli olgularda en sık görülen komorbid hastalık hipertansiyon (%72) olup, bunu kardiyovasküler hastalıklar, diabet ve geçirilmiş iskemik atak izliyordu. FBÖ alt gruplarından kendine bakım, transfer, hareket, tekerlekli iskemle kullanımı, toplam FBÖ skoru ve B‹ skor ortalamaları kadınlarda erkeklere kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşüktü (p < 0,05). FBÖ alt gruplarından sfinkter kontrolü, transfer, hareket, sosyal durum, FBÖ toplam skor ve Bİ skor ortalamaları dominant hemisfer lezyonu olanlarda dominant hemisfer lezyonu olmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşüktü (p < 0,05). Toplam FBÖ skor ve Bİ skor ortalama değerleri inmeden sonraki 7. aydan sonra ilk 3 ay değerlerine kıyasla istatistiksel olarak anlamlı olarak daha yüksekti (FBÖ için p < 0,05; B‹ için p= 0,001). Eğitim düzeyi, meslek, inme etyolojilerine göre toplam FBÖ, FBÖ alt grup ve B‹ skor ortalamalarında istatistiksel düzeyde anlamlı farklılık yoktu (p > 0,05). Çalışmamızda olgularımızın yaş ile toplam FBÖ skorları arasında negatif korelasyon bulunmaktaydı (r= 0,281, p < 0,01). Kliniğimizde yatırılarak rehabilite edilen olgularda yatış günü başına FBÖ kazancı 0,32 ± 0,62 olup; yatış süresi ile toplam FBÖ, Bİ ve FBÖ kazancı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p > 0,05).
Sonuç: Kadın ve erkeklerde inme etyolojisi açısından farklılık olmayıp, inmeli olgularımızda en sık görülen komorbid hastalık hipertansiyondur; bu da inmeli hastalarda risk faktörlerinin modifikasyonunun önemini göstermektedir. İnme etyolojisi ve tutulan taraf farkı olmaksızın, tüm hastalarımız çeşitli düzeylerde fonksiyonel bağımlılık göstermekte, dominant hemisfer lezyonu olan hastalar, dominant hemisfer lezyonu olmayan hastalardan, fonksiyonelliğin çeşitli yönleri ve bağımsızlık açısından daha olumsuz etkilenmektedirler. Toplam FIM skorlarının yaş ile ters ilişkili bulunmuş olması, inmeli hastalarda fonksiyonel bağımlılığın ilerleyen yaşla arttığını göstermektedir. Erken dönemde motor, sonraki aylarda fonksiyonel iyileşmeyle devam eden kazançların rehabilitasyon programları ile desteklenmesi uygundur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Clinical Research |
Authors | |
Publication Date | November 15, 2011 |
Submission Date | November 15, 2011 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 68 Issue: 3 |
Contact information and address
Addressi: İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, Turgut Özal Cad. 34093 Çapa, Fatih, İstanbul, TÜRKİYE
Email: itfdergisi@istanbul.edu.tr
Phone: +90 212 414 21 61