Arkeolojik sitlerin mevcut durumları incelendiğinde Türkiye’de yer alan örneklerin büyük çoğunluğunun özellikle turistlerin yıllın belirli dönemlerinde ziyaret ettikleri kent yaşamından kopuk alanlara dönüştükleri bilinmektedir. Diğer taraftan kent içinde sıkışan ve yapılaşma tehdidi içinde kalan arkeolojik sitler, zamanla kentsel hizmetlerden yoksun, fiziksel eskimenin hâkim olduğu niteliksiz kentsel alanlara dönüştüğü gözlemlenmektedir. İşlevini yitirme süreci, zamanla arkeolojik miras alanlarının aslına uygun olmayan kullanım biçimleri ile vandalizme maruz bırakılan terkedilmiş alanlar olarak gündeme gelmektedir. Bu anlamda arkeolojik varlıklar, çağdaş yaşam standartları ve sağlıklı çevre özelliklerinden uzak, aslına uygun olmayan fonksiyonel kullanım ve kullanıcılar gibi nedenlere bağlı olarak, kentin fiziksel, işlevsel, ekonomik ve sosyal yapısından olumsuz yönde etkilenmekte; görsel okunabilirliğini ve cazibesini yitirmektedir. Bu sorunlar karşısında kültürel bellek olmanın yanı sıra kent için alternatif yeşil alan ve rekreasyon potansiyeline sahip arkeolojik sitler için modern çevreye entegrasyonu amaçlayan tasarım yaklaşımları geliştirilmektedir. Bu kapsamda bu çalışmada; bugün bu sorunlarla karşı karşıya kalan arkeolojik sit alanlarının mevcut mekânsal dokusunun korunması, yeniden işlevlendirilerek modern çevreye entegre edilmesini ve kent için alternatif alanlara dönüştürülmesini temel alan yapısal ögeler, Türkiye’deki ve Dünya’daki örnekleri üzerinden incelenmiş ve örnek çalışmalardan elde edilen ipuçları değerlendirilerek öneriler geliştirilmiştir.
Bölüm | Peyzaj Planlama ve Tasarım / Landscape Planning and Design |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 19 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 6 Sayı: 13 |