Gibran Khalil Gibran lived a tempestuous life and, apart from having an important place in the world literature, is undoubtedly the most important name in the Arab migrant literature. He was a strange person with an enthusiastic personality and always had different perspectives on various issues. He was never a person who could easily accept criticism, and he was a unique person. Gibran was a pioneer of a form of literature, and his works, especially The Prophet, were and still are in great demand by readers. Naturally, some reasons occur behind the popularity of his works. With such interesting views as “One who does not write with the blood of one’s heart is a hypocrite,”“One who does not speak sincerely is dishonest,” and “One who does not sing from the heart just shouts,” Gibran fascinated many readers with a variety of feelings. He both provoked and encouraged people, as well as prepared them for catharsis. Ahmet Hamdi Tanpınar said, “Whenever I read Tolstoy’s War and Peace, I found myself purified of every little selfish and stupid weakness. There is something in the great writer that washes the human spirit, like sleep.” Dostoevsky’s Crime and Punishment, Kafka’s Trial and many other works evoke the same feeling in people when they are read. This article discusses the effect Gibran Khalil Gibran has had on readers and thus reflects on the concept of catharsis, which was put forward by the Hungarian philosopher and literary scientist Georg Lukacs (d. 1971).
Velveleli bir hayat yaşamış olan Cibrân Halîl Cibrân’ın, Arap göç edebiyatının en önemli ismi olduğu ayrıca dünya edebiyatında da önemli bir yer edindiği konusunda hiç şüphe yoktur. Kabına asla sığmayan şahsiyetiyle aykırı bir tiptir. Din, din adamları, kadın, zenginlik, sosyal adalet, feodal yapı ve gelenekler gibi konularla ilgili hep farklı bakış açılarına sahip olmuştur. Eleştiriyi kolay kolay kabul edebilen bir şahsiyet hiç olmamıştır. Türkçede “Nevi şahsına münhasır bir adam” diye bir ifade vardır. İşte bu tanıma uyan bir kişiliktir. Bir edebiyatın öncüsü olan Cibrân’ın özellikle Ermiş adlı eseri okurlar tarafından büyük bir rağbet görmüş ve hala da görmektedir. Eserlerinin bu kadar rağbet görmesinin arkasında tabii olarak bazı nedenler yatmaktadır. “Kim yazarken kalbinin kanı ile yazmıyorsa ikiyüzlüdür.” “Kim konuşurken içten konuşmuyorsa sahtekârdır.” “Kim şarkı söylerken kalbiyle şarkı söylemiyorsa sadece bağırıp çağırıyordur.” şeklinde ilginç görüşleri olan Cibrân, insanları hem tahrik etmiş hem teşvik etmiş hem de katharsise hazırlamıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Tolstoy’un Harp ve Sulh adlı eserini her okuduğunda “İçimi her küçük bencil ve budala zaaftan temizlenir buldum. Büyük yazarda insan ruhunu yıkayan bir yan var. Uyku gibi…” ifadelerini kullanmıştır. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı, Kafka’nın Dava’sı ve daha pek çok eser okunduklarında insanda aynı duyguyu uyandırmaktadır. Bu makalemizde Cibrân Halîl Cibrân’ın okuyucu üzerindeki etkisi ve dolayısıyla daha çok Macar filozof ve edebiyat bilimcisi Georg Lukacs’ın (ö. 1971) ortaya koymuş olduğu katharsis kavramının ondaki yansıması ele alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 41 |