The COVID-19 pandemic has resulted in changes that have disabled routines in many respects regarding the daily form social life takes around the world. Numerous restrictions such as wearing masks, physical distancing, disinfectant use, and curfews have been put into effect to prevent the spread of the COVID-19 virus, and this has suspended the established norms of individual, societal, state, and interstate relations. Three different social reflexes and groups have emerged that can be categorized as provaccine, anti-vaccine, and hesitant with regard to vaccines’ ability to end or minimize the effects of the pandemic. The aim of this study is to reveal the attitudes and perceptions toward COVID-19 vaccines regarding a sample group of 1,635 people in Van, one of the relatively least socioeconomically developed cities in Türkiye with a low elderly population and below-average rate of residents who’ve caught COVID-19 in Türkiye. This study focuses on determining the relationships that gender, age, marital status, education level, household size, income level, occupation, political party preference, chronic illness, and whether contracted COVID or not (if so, the severity) have with their status of being pro-vaccine, anti-vaccine, or vaccine-hesitant. The findings reveal a significant relationship to exist between vaccine attitude and the selected variables apart from gender and chronic illness, and status of having contracted COVID-19 or not.
COVİD-19 salgını dünya genelinde toplumsal yaşamın gündelik formunda birçok rutini devre dışı bırakan değişimlere yol açtı. Birey, toplum, devlet ve devletlerarası ilişkilerin yerleşik normallerini askıya alan COVİD-19 virüsüne yönelik maske, fiziksel mesafe, dezenfektan kullanımı, sokağa çıkma yasakları gibi çok sayıda kısıtlama devreye sokuldu. Fakat bütün salgınlarda olduğu gibi COVİD-19’da da salgını sonlandırmada en büyük rol aşı çalışmalarına verildi. Salgını sonlandırmak ya da salgının etkisini minimize etmek amaçlı aşı kullanımı başladıktan sonra aşı taraftarı, aşı karşıtı ve mütereddit olarak kategorize edilebilecek üç farklı toplumsal refleks ve grup ortaya çıktı. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki kentler arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından görece son sıralarda yer alan, yaşlı nüfus oranı düşük, COVİD-19 virüsüne yakalanma oranları Türkiye ortalamasının altında yer alan Van’da, COVİD-19 aşısına yönelik algı ve tutumları 1635 kişilik örneklem grubu üzerinden ortaya koymaktır. Cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, hane halkı büyüklüğü, gelir düzeyi, meslek, politik parti tercihi, kronik rahatsızlık, COVİD-19’a yakalanma ve hastalığı geçirme biçiminin aşı taraftarlığı, aşı karşıtlığı ve aşı tereddütlüğü ile ilişkisini belirlemek bu çalışmanın ana odağını oluşturmaktadır. Bulgular cinsiyet, kronik rahatsızlık durumu ve COVİD-19’u geçirme biçimi dışında kalan değişkenler ile aşılanma arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu ortaya koymaktadır.
Aşı Aşı karşıtlığı Aşı kararsızlığı Covid-19 Van Vaccine Anti-vaccine Vaccine hesitancy COVID-19 Van
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |