Book Review: Pierre Bourdieu, Homo academicus. Peter Collier (English tr.). Cambridge: Polity Press, 1990 [French original: Paris: Les Éditions de Minuit, 1984]
Entelektüel isimlerin yaşamlarından eserlerine sızan otobiyografik izler, bilimsel nesnellik perdesi ardında gizli bir öznellik şeklinde, bilimsel çalışmaya kişisel bir damga vurur. Kimi zaman çalışma konularının, kimi zamansa bakış açısı ve yöntemin belirlenmesinde etkili olan bu otobiyografik izler, açık yahut örtük bir biçimde kendisini gösterebilir. Güneybatı Fransa'da uzanan Pireneler'in bir taşra köyünde doğup büyüyen ve Ecole Normale Supérieure'ü kazanıp eğitim hayatının geri kalanını geçirmek üzere Paris'e gelen Bourdieu için de durum farklı değildir. Farklı bir diyalekt konuşan orta alt sınıftan bir taşralı olarak Fransız başkenti ve eğitim sistemi içerisinde karşılaştığı sıkıntılar, Bourdieu sosyolojisinin çalışma alanlarını da belirlemiştir. Bourdieu'nün çalışmaları eğitim, bilim, siyaset, dil, sanat, spor, beğeni ve din gibi konuları, sahip olunan (kültürel, ekonomik, sosyal vd.) sermaye birikimi ve inşa ed(il)en habitus açısından girift bir tabakalaşma eksenine karşılık gelen alan(lar)a (field/champ) bağlı çıkarlar (illusio) çerçevesinde ele almaktadır. Felsefede başlayıp, antropoloji yoluyla uzandığı sosyoloji, bu disiplinlerden taşıdığı yöntemsel ve kavramsal şema ile mevcut dikotomik toplum algısının aşılmaya çalışıldığı bir sosyal teori ve uygulama bilimi haline gelmiştir. Gençliğindeki Sartre ve varoluşçuluk etkisinin, yerini yavaş yavaş Gaston Bachelard ve Georges Canguilhem gibi epistemologların etkisine bıraktığı felsefi bakış açısı, tıpkı Durkheim gibi Bourdieu'nün de sosyolojiyi kendisine bilimsel uğraş olarak seçmesinde etkili olmuştur. Kültür, iktidar ve tabakalaşma ekseninde ele aldığı sosyolojik meseleleri nitel-nicel, yapısalcı-fenomonolojik, ideografik-nomotetik, determinist-voluntarist vb. karşıtlıkları aşarak inceleme amacındaki Bourdieu, bu doğrultuda derin bir felsefi arka plana sahip, geniş bir kavramsal temele oturttuğu ve çok sayıda nitel ve nicel veri ile desteklediği eserler ortaya koymuştur. Onu özellikle Anglosakson dünyada “ilginç ve ünlü” (Wacquant, 1990, s. 677) kılan eserleri, The Love of Art: European Art Museums and Their Public (1991), Distinction: A Social Critique of the Judgement of Taste (1984), The Political Ontology of Martin Heidegger (1991), State Nobility: Elite Schools in the Field of Power (1998), Masculine Domination (2001) ve Homo Academicus (1990) olmuştur. Bu eserlerden Homo Academicus (HA), Bourdieu'nün Wacquant'ın deyişiyle “sosyolojik sezgisini ve yorumsal ustalığını kendi kabilesine, yani Fransız üniversite profesörlerine uyguladığı” (Wacquant, 1990, s. 678) bir çalışma olması açısından ayrıca bir ilgiyi hak eder niteliktedir. Bu yazının kapsamı içerisindeyse HA, hem Bourideu'nün eserlerindeki -pek bahsetmediği- otobiyografik izleri takip etmek hem de Bourdieu sosyolojisini daha iyi anlam(landırm)ak açısından ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | May 24, 2013 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 3 Issue: 25 |