The discipline of social policy was created to eradicate the adverse aspects of capitalism and make it a livable system. In contemporary terms, it is a humanity-focused political quest to eliminate social risks confronted by all social classes. The right and freedom to work are predominant elements of human life that directly affect wellbeing. They have found significance in the discipline of social policy in the conception of employment and in the struggle to make occupations more humane. The free movement of capital and neoliberal policies has transformed spatial distributions and conditions of employment worldwide, increasing inequalities among employees. Thus, diverse international organizations and trade union organizations are compelled to seek alternatives.This study evaluated the damage caused by neoliberalism to the humanitarian aspects of employment and the working conditions of the global workforce. It takes a humanitarian perspective and includes a discussion on humanitarian work conditions. The assessment incorporated the principal indicators of the labor market, including data on wages, working times, healthy and safe working conditions, social security, and union organization levels. The results revealed the existence of severe inequalities in employment conditions around the world. Further, it was apprehended that the low standards of work environments in undeveloped countries resulting from neoliberalism and globalization further intensified inequities.
Sosyal politika disiplini; kapitalizmin olumsuzluklarını gidermek ve onu yaşanılabilir bir sistem haline getirmek amacıyla ortaya çıkarılmış ve bugünkü anlamıyla; insanlığın, tüm sosyal sınıfların karşılaştıkları sosyal risklerin ortadan kaldırılabilmesi adına çaba sarf eden; insanın daha iyiye ulaşmasına odaklanmış politik bir arayış haline gelmiştir. İnsanın iyilik halini doğrudan etkileyen temel unsurlardan biri olan çalışma hak ve özgürlüğü; sosyal politika disiplini içerisindeki anlamını, istihdam olgusu ve istihdamın daha insani koşullara kavuşturulabilmesi mücadelesi içerisinde bulmuştur. Neo-liberal politikalarla birlikte; sermayenin serbest dolaşımı, dünya genelinde istihdamın mekânsal dağılımını ve koşullarını değiştirmiş, çalışanlar arasında eşitsizlikleri arttırmış ve emek eksenli çeşitli uluslararası kuruluşların ve sendikal örgütlerin bu duruma karşı alternatif arayışlar içerisine girmesine yol açmıştır.Bu çalışmayla; neo-liberalizmin, istihdamın insani koşulları üzerinde yaratmış olduğu tahribat ve dünya genelinde işgücünün çalışma koşulları, insani bir perspektifle değerlendirilmiş ve insani istihdam koşulları tartışması ortaya atılmıştır. Söz konusu değerlendirme kapsamında; işgücü piyasasının temel göstergeleri olan ücretler, çalışma süreleri, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları, sosyal güvenliğin kapsamı ve sendikal örgütlenme düzeyine yönelik veriler esas alınmıştır. Çalışma sonucunda; dünya genelinde istihdam koşulları açısından ciddi eşitsizlikler olduğu görülmüş; neo-liberalizm ve küreselleşmenin, gelişmemiş ülkelerde yol açtığı standarttan uzak şartlardan istifade ederek söz konusu eşitsizliği daha da derinleştirdiği anlaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 9, 2021 |
Submission Date | May 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 80 |