Karsılastırmalı endüstri iliskileri ve çalısma hukuku alanının
Bölümlerimizde en azından seçimlik bir ders olarak okutulmasında çesitli yararlar vardır. Bu dersin içeriğini değisik ulusların is hukuku ve endüstri iliskileri uygulamaları hakkında ayrıntılı bilgilerden hareketle sistemler arasındaki benzerlik ve farklılıkları tahlil etmek, kendi sistemimizi bu bilgilerin ısığında değerlendirmek ve ulusal sınırları asan trendlere ve global gelismelere iliskin sonuçlara ulasmak olarak tanımlayabiliriz. Konunun önemi küresellesme ve AB gibi bölgesel entegrasyonlara bağlı olarak daha da artmıstır. Ancak karsılastırmak yaklasımlarda ilginç ve önemsenmesi gereken tartısma noktaları vardır.
Karsılastırmalı arastırmalar sayesinde kendi ulusal sistemimizin
zayıf ve güçlü yönlerini daha iyi değerlendirebiliriz. Belli ülke
uygulamaları kendi sistemimizde yapacağımız yasal düzenlemelerde bize yararlı ipuçları sağlayabilir. Bu karsılastırmalar sonucunda belirli modellere ait hipotezleri test etmek ve bazı genellemelere ulasmak suretiyle endüstri iliskileri alanında “teori” gelistirmemiz mümkün olabilir. Modeller ve teori gelecekteki olası gelismeler hakkında önemli
ipuçları sağlayabilir. Arastırma bulguları ulusal ve çok uluslu isletmeler, uluslararası sendikalar ve yasa koruyucular için yararlanabilecekleri bir kaynak olusturabilir. Ancak sadece kural ve kurumların mukayesesi etkinlik ve yararlılık açısından sorunlar doğurabilir. Daha doğru olan bu kurumların islevlerini mukayese etmektir. Ortak bir plana dayanılan ülke çalısmaları (yatay yöntem) yapmak belki gereklidir, ancak yeterli değildir. Daha yararlı olan yatay yaklasımın veri ve bilgilerden hareketle
belirli boyutların, örneğin (istihdam güvencesi, yönetime katılma, uyusmazlık çözüm yöntemleri, vb. gibi boyutların) derinlemesine incelenmesine yönelik (dikey yöntem) karsılastırmalar yapmaktır.
Uluslararası Çalısma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği standart
gelistirirken bu ikinci yöntemi kullanmaktadır. Karsılastırmalı
yaklasımdan yasama faaliyetinde yararlanma amacı izlenirken dikkat edilmesi gerekli önemli nokta yabancı düzenleme ya da uygulamanın ulusal kültüre “transfer edilebilirliği” sorunudur. Yabancı bir yasa ya da kuralın benimsenmesinde basarı, her seyden önce bunun kabul eden ülkenin ulusal kültür ve kosullarıyla asgari bir uyuma sahip olmasına bağlıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 8, 2010 |
Submission Date | October 8, 2010 |
Published in Issue | Year 2009 Issue: 56 |