Anadolu’nun yerli halklarından biri olan Ermeniler, Kapadokya içinde
Kayseri’den Sivas’a ve Kızılırmak nehrinden güneydeki Tohma Çayı’na kadar
uzanan bölgeyi, 20. yüzyıl ortalarına dek Kamirk adıyla anmışlar, Kayseri-Sivas
arasındaki bir yerleşmeyi de Kamirk veya Kamrag olarak adlandırmışlardır. Osmanlılar
döneminde Gemerek adını alan bu kasabada 1970’lere kadar yaşamışlardır.
Günümüzde Sivas kentine bağlı bir ilçe olan Gemerek’in Çepni Beldesi’ndeki
Surp Sarkis Ermeni Kilisesi, mülkiyeti Çepni Belediyesi’ne ait bir kültür varlığıdır.
Halen Gemerek ve civarında tek Hıristiyan dini mimarisi olan Surp Sarkis Kilisesi,
19. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren Çepnili Ermenilerin
azalarak tamamen gidişiyle sahipsiz kalan kilise özgün işlevini kaybetmiş
olsa da, camiye çevrilmemiştir. 1950’li yıllardaki onarımda bir takım müdahaleler
dışında, mekânsal bağlamda bir değişiklik yapılmamıştır. Son yıllarda kültür bilincinin
gelişmesi, Çepnililerin hafızasında canlı kalan Surp Sarkis Kilisesi’nin restore
edilerek yeni bir işlev kazandırılmasını gündeme getirmiştir. Erciyes Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi ve Kültürel Mirası Koruma Derneği işbirliğiyle restorasyon
çalışması yürütülmüştür. Kilise sanat tarihi bağlamında ayrıntılı olarak ilk kez bu
çalışmayla bilimsel literatürde yer almaktadır.
Kilise, tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup, üç nefli bazilikal ve haçvari bir
plan şemasına sahiptir. Kırsal bir alanda büyük çapta korunarak 21. yüzyıla kadar
yaşatılan bu kilise, küçük ölçeğine karşın İstanbul, Sivrihisar, Kayseri gibi zengin
kentsel mekanlardaki yapıların özenini aksettiren mimarisi ile dikkat çekmektedir.
Armenians, a native people of Anatolia, named part of Cappadocia extending
from Kayseri to Sivas, from Kızılırmak to Tohma River as Kamirk. A settlement
between Kayseri and Sivas was also called Kamirk, or Kamrag, and Armenians
settled in numerous villages along Kızılırmak; they lived in this town called Gemerek
during the Ottoman period until 1970s.
The Armenian Church of Surp Sarkis stands in Çepni town of Gemerek district
in the province of Sivas and today this cultural property is owned by Çepni Municipality.
This church, the only monument of Christian architecture in Gemerek
and environs, was rebuilt in the nineteenth century. Although Çepni has lost its
Armenian population and the structure its original function it was not converted to
a mosque. The repairs in the 1950s introduced some interventions but not altered
its spatial arrangement. Then it was used for various purposes, particularly for
school ceremonies; and it fell prey to the elements in time. As cultural awareness
improved in the recent years the thought of restoring this church with a living place
in public memory and giving it a new function came to the agenda. The joint work
of the Faculty of Architecture of Erciyes University and the Association for the
Protection of Cultural Heritage reached no written sources. With regards to art
history, this is the first scientific study on this church.
The church, entirely of cut stones, has a three-aisled basilican and cruciform
layout. Surviving in good condition in the countryside it stands out with its architecture
reminiscent of the careful ones attested in wealthier cities like Istanbul,
Sivrihisar and Kayseri in spite of its smaller size.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 27 |