Adile Sultan, as the daughter of Mahmud II, was raised in the palace with a very good education. Her helplessness in the face of death, which began with the death of her mother at an early age and continued with the death of her father, brother, husband and children, lasted a lifetime. The death-themed poems of Adile Sultan have different aspects from the poems in the mersiye tradition in Turkish literature. Adile Sultan was a woman who had experienced the beauties of life and was patient with the suffering. Adile Sultan, after losing her only surviving daughter Hayriye Sultan, chose to give up worldly life and seek refuge in sufism. In her Divan, she emphasized the temporality and deception of the world in general; she mentioned the importance of prayer and the necessity of leaving good works behind. Sultan, in addition to the mersiyes, in her kasid and ghazals also deals with death. Contrary to the classical Turkish literature tradition, in her Tahassürnâme and İftiraknâme, she expressed her feelings after losing her relatives. In her Mersiyes, it was found that she complied with the classical style but wrote her feelings and thoughts before death in simple language and using sincere expressions.
Âdile Sultan II. Mahmud’un kızı olarak sarayda son derece iyi bir eğitimle yetişmiştir. Musıki ve edebiyatla ilgilenmiş, bir divan tertip etmiştir. Küçük yaşta annesinin vefatıyla başlayan “ölüm” karşısındaki çaresizliği; babasının, kardeşinin, kocasının ve çocuklarının kaybıyla ömür boyu sürmüştür. Âdile Sultan’ın ölüm temalı şiirlerinin Türk edebiyatındaki mersiye geleneğinden farklı yönleri mevcuttur. Fakat şairin samimiyetle ölüm hadisesi karşısındaki duygularını ifade etmesi dikkat çekicidir. Âdile Sultan, hayatın kendisine sunduğu güzellikleri yaşamış, acılara da sabırla katlanmış bir hanım sultandır. Âdile Sultan, hayatta kalan tek evlâdı Hayriye Sultan’ı da kaybettikten sonra dünya hayatından vazgeçerek tasavvufa sığınmayı tercih etmiştir. Hayatı boyunca hayır işleriyle ilgilenen Sultan, halka sadece maddi bakımdan yardım etmekle yetinmemiş, eğitim konusunda da maddi ve manevi destek olmuştur. Divan'ında genel olarak dünyanın gelip geçiciliği, aldatıcılığı üzerinde durmuş; hayır dua almanın öneminden, geride iyi eserler bırakmanın gerekliliğinden bahsetmiştir. Sultan, mersiyeleri hâricinde kaside ve gazellerinde de ölüm temine yer vermiştir. Klâsik Türk edebiyatı geleneğinden farklı olarak Tahassürnâme ve İftiraknâme isimli manzumelerinde kaybettiği yakınlarının ardından hissettiklerini dile getirmiştir. Âdile Sultan’ın müstakil olarak kaleme aldığı mersiyeleri Divan'ında önemli bir yer tutmaktadır. Mersiyelerinde klâsik üslûba uymakla birlikte sade bir dille, samimi ifadelerle ölüm karşısındaki duygu ve düşüncelerini kaleme aldığı tespit edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Submission Date | November 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 |