All the human beings has given names the things around them
according to their positions. The names that are given to the people take
a different place from the other names. Although the ceatures or objects
(other than human beings) have only one name, the human beings can
take a serial names including a title, a name and a surname or a nickname.
Besides if we don’t want to mention the name of the person or to be more
affectionate, we prefer using other nice and beautiful “words” as the name
of them. Sometimes it can be seen opposite of this situation. That is, the
speaker uses some insulting words for the things he mentioned to give
negative impression to the listener. The typical example of this situation is
seen in the naming way of Anatolian husbands to their wives.
Anatolian people has a rather protective structure about the household
privacy. This condition shows itself in the traditional architecture at first
glance. The house is surrounded by a rather high wall. This isolated area
is called “hayat”. It isn’t visible from the outside and it is the place where
family members spend their daily lives.
Turkish men are both quite sensitive about protecting their house
and their wives who are thought as the “head of households” of the house
by them. They even want their wives not to be seen attractive by the others
and for that reason they create special expressions. The men in Anatolia
call their wives, with different expressions such as kül döken, çorbacı,
kaşık düşmanı, ekmek düşmanı..etc. instead of using their own names some
of these names are really bad in meaning. The sample of these names has
seen in the tales of Dede Korkut.
Unlike the nicknames, everyone gives names to their wives using
almost the same words. It has a variety of socio-cultural dimensions
meaningly the tradition of giving names in pre-islamic Turkish culture. In
this study, socio-cultural dimensions of the designations are made regarding
women, and the Turkish tradition of giving name will be explained in
belief axis.
Designations relating to women the Turkish name of science naming Turkish culture Turkish men
İnsanlar çevresindeki bütün varlıklara ve nesnelere durumlarına
göre adlar vermiştir. Bu adlar içerisinde insanlara verilen adların ayrı
bir yeri vardır. İnsan dışındaki varlıkların bir adı varken insanların ad,
soyad, lakap, unvandan oluşan bir dizi adı olabilir. Bunun yanında adı
anılmak istenmeyen veya sözü daha güzel ve etkili söyleme düşüncesiyle
bazı varlıkların adları yerine anlamca daha hoş ve munis başka kelimeler
kullanılmaktadır. Bazen de bu durumun tersi görülür. Kişi karşıdaki
insanlar üzerinde olumsuz etkiler uyandırmak için adını andığı canlı veya
cansız varlığı, kulağa pek de hoş gelmeyen bazı kelimelerle adlandırır. Bu
durumun tipik bir örneği Anadolu erkeklerinin zaman zaman hanımlarına
hitaplarında görülür.
Anadolu insanı hane mahremiyeti konusunda oldukça koruyucu bir
yapıya sahiptir. Bu durum daha ilk bakışta geleneksel mimaride kendini
gösterir. Evin etrafı yüksekçe bir duvarla çevriliridir. “Hayat” denilen bu
kapalı yer dışarıdan görülmez ve ev halkının günlük hayatının geçtiği
alandır.
Evini koruma konusunda oldukça hassas olan Türk erkeği, yuvasının
yapıcısı kabul ettiği ve evinin direği olarak gördüğü eşini, koruma ve
kollama konusunda da oldukça hassastır. Öyle ki eşinin başkalarının
gözünde iyi ve güzel görünmesini bile istemez ve bunun için özel bir
söylem geliştirir. Anadolu’da erkekler eşlerinin adı yerine kül döken,
çorbacı, kaşık düşmanı, ekmek düşman gibi bazıları deyim olan, anlamca
pek de hoş olmayan isimler kullanırlar. Bu adların örnekleri Dede Korkut
Hikâyeleri’nde de görülür.
Lakaplardan farklı olarak herkesin kendi karısı için hemen
hemen aynı kelimeleri kullanarak yaptığı bu adlandırmaların başta
İslamiyet öncesi Türk kültüründeki ad verme geleneği olmak üzere çeşitli
sosyokültürel boyutları vardır. Bu çalışmada, kadınlarla ilgili olarak
yapılan adlandırmaların sosyokültürel boyutları, Türk ad verme geleneği
ve inanç eksenli olarak açıklanmaya çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 21, 2016 |
Submission Date | January 21, 2016 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 52 Issue: 52 |